Sekiz kuruluştan ortak çağrı

‘İsviçre uluslararası insan hakları hukukunu savunmalıdır’

Sekiz sivil toplum kuruluşu, İsviçre Dışişleri Bakanı ve Federal Konsey Üyesi Ignazio Cassis’e açık bir mektup göndererek İsviçre’nin, Gazze’de acil ve kalıcı bir ateşkes için hemen harekete geçmesi çağrısı yaptı. 18 Aralık’ta yayınladıkları açık mektupta, «İsviçre’nin Orta Doğu’daki çatışmanın taraflarını sivil nüfusu korumaya mecbur etmek gibi yasal bir sorumluluğu var» denildi.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) daha önce de Federal Dışişleri Bakanlığı’nın yanı sıra BM Güvenlik Konseyi ve tüm hükümetlere benzer bir çağrıda bulunmuştu. Çağrıyı imzalayanlara göre ateşkes «uluslararası insancıl hukuk ihlallerine son vermek için tek seçenek». İşte çağrı mektubunun metni:+

“İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Topraklarında insani yardım, kalkınma ve insan hakları alanında çalışan sivil toplum kuruluşları olarak bizler, İsviçre hükümetine acil ve kalıcı bir ateşkes için açık ve acil bir çağrıda bulunuyoruz. Bu, sivillerin hayatlarının güvence altına alınması, altyapının korunması, yaralıların tedavi edilmesi ve insani yardımın ulaştırılmasının garanti altına alınması da dâhil olmak üzere uluslararası insancıl hukuk ihlallerine son vermek için tek seçenektir. İsviçre, çatışmanın taraflarını sivil nüfusu korumakla yükümlü kılacak yasal bir sorumluluğa sahiptir.
Gazze’de hayatta kalmak için gerekli temel unsurlar artık mevcut değildir. Sağlık sistemi çökmüş durumda: aşırı kalabalık sağlık merkezlerinde ve hastanelerde, bitkin sağlık personeli yerde yatan hastaların üzerine basıyor ve anestezi olmadan ameliyat yapıyor. Bakıcılar ve baktıkları insanlar doğrudan saldırı tehdidi altındalar. Günde bir kez yemek yemek ve acı su içmek halk için günlük rutin haline gelmiştir. 1.9 milyon sivil yerinden edildi ve çoğu zaman birkaç kez olmak üzere bombardımanlardan kaçmak zorunda kaldı. Birçok aile sokaklarda, sahilde, arabalarda ya da aşırı kalabalık barınaklarda uyumak zorunda kaldı. Yakında salgın hastalıklar ve kıtlık, bombardımanlardan daha fazla kurban alabilir. Çocuklar, hamile ve emziren kadınlar, engelliler, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar bu durumdan en çok etkilenenlerdir. Bu insanlık felaketine seyirci kalamayız: harekete geçmek bizim sorumluluğumuzdur. Ve sizin de.
İsrail hükümeti tarafından 9 Ekim’den bu yana uygulanan topyekûn kuşatmanın ve insani yardım girişine getirilen kısıtlamaların feci sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulunmuştuk. Ancak başta çocuklar ve en savunmasız olanlar olmak üzere tüm sivil nüfus üzerindeki fiziksel ve psikolojik etki hayal edebileceğimizden de kötü. Dünyanın gözleri önünde tamamen insan kaynaklı bir felaket yaşanıyor.
Uluslararası insancıl hukuk açıktır: savaşların bile kuralları vardır. Ve bu kurallar Gazze’de cezasızlıkla çiğneniyor. Başta kadın ve çocuklar olmak üzere 20.000’den fazla insanın öldürülmüş olması, bu kurallara saygının Gazze’deki askeri operasyonların devam ettirilmesiyle bağdaşmadığını göstermektedir. İsviçre’nin kalıcı bir ateşkes için harekete geçmesi için daha kaç sivilin ölmesi gerekecek? Bu ölümlerin ve yerleşim alanlarının, mülteci kamplarının, hastanelerin, okulların ve ibadet yerlerinin büyük ölçüde tahrip edilmesinin sadece ikincil hasar olarak değerlendirilmesini kabul etmiyoruz.
2.2 milyon sivilin hayatta kalabilmesi için acil ateşkese ihtiyacı var. Savaş milyonlarca insanı kuzeyden güneye göç etmek zorunda bıraktı. Şu anda hiçbir güvenlik garantisi olmayan sağlıksız bölgelere tıkılmış durumdalar. Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını savunuyoruz: sözde «güvenli bölgeler» sürekli saldırı altında ve yerinden edilenler için hiçbir barınak sağlamıyor. Kasım ayı sonunda ilan edilen yedi günlük duraklama halk için bir soluklanma oldu. Ancak insani yardım ve insan hakları örgütlerinin sivillerin muazzam ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için yeterli değildi. Duraklama aynı zamanda rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için çatışmaların durdurulması gerektiğinin de altını çizdi.
İsrail’in topyekûn kuşatması temel su, gıda, yakıt ve elektrik tedarikini engellemektedir. Bu durumda, sürekli bombardıman altında insani yardım ulaştıramayız. Bombardımanlar aralıksız sürerken, dağıtımlar yapılamazken, tek bir geçiş noktasından sadece küçük bir miktar yardımın girmesine izin verilirken uygun bir insani müdahalenin sağlanabileceğini düşünmek hayalciliktir.
Kerem Şalom ve Erez de dahil olmak üzere tüm geçiş noktalarının insani yardım ve ticari malların girişine açılması çağrısında bulunuyoruz.
Gazze’deki çatışmalar Batı Şeria’daki güvenlik durumunu doğrudan etkilemekte olup, Filistinli ölümlerinde ve yerleşimci şiddetinde daha önce görülmemiş bir artışla birlikte tehlikeli bir şekilde kötüleşmektedir. Gazze’de devam eden çatışmalar İşgal Altındaki Filistin Topraklarının tamamında yangın riskini arttırmakta; ayrıca bölgesel istikrarsızlık tehdidi oluşturmaktadır. Acil ve kalıcı bir ateşkesin tesis edilmesi sadece sivillerin hayatını kurtarmak için elzem değildir; aynı zamanda barış için diyaloğun yeniden başlatılması yönünde atılacak ilk adımdır. Hamas ve müttefiklerinin canice saldırılarıyla tetiklenen yeni aşırı şiddet döngüsü, uluslararası toplumun Filistinliler ve İsrailliler için adil ve kalıcı bir çözüme ulaşma çabalarını artık ihmal edemeyeceği konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmamaktadır.
Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokollerinin emanetçisi olarak İsviçre, uluslararası insancıl hukuku kesin bir şekilde savunmalıdır. Çatışmanın taraflarının siyasi çıkarları, devam eden çatışmalar nedeniyle hayatları doğrudan tehdit altında olan 2.2 milyon sivilin korunmasının yerini alamaz. İsviçre, Kasım ayı sonunda gerçekleşen yedi günlük ateşkesten ders almalıdır: ateşkes, Gazze’deki sivillerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir insani müdahale sağlamak için hiçbir şekilde yeterli değildir. Sayın Ignazio Cassis, sizi çatışmanın taraflarını acil ve kalıcı bir ateşkes uygulamaya zorlayarak uluslararası insancıl hukuka saygı gösterme konusunda kesin bir taahhütte bulunmaya çağırıyoruz.

Eğer uluslararası insancıl hukuka saygı duyulacak ve bu hukuk korunacaksa, ateşkes sağlanmalıdır.
İnsani yardım sağlamak ve hayat kurtarmak için ateşkese ihtiyacımız var.”

İmzacılar: Centro America Tıbbi Yardım Derneği (AMCA) – Dr. Francesco Ceppi, Başkan; Fondation Terre des Hommes – Barbara Hintermann, İcra Direktörü; Frieda, Die feministische Friedensorganisation – Andrea Nagel, Direktör; Handicap International Switzerland – Daniel Suda-Lang, Direktör ve Christophe Wilhelm, Başkan; Gerechtigkeit und Frieden in Palästina (Filistin’de Adalet ve Barış) – Margrit Dutt, Başkan; Médecins du Monde – Morgane Rousseau, Direktör; Ina autra senda, Barış için Savaşanların İsviçreli Dostları – kolektif; Medico international Suisse – Maja Hess, Başkan.