İsviçre iltica yasası genç mülteciler için bir felaket

 

Katı kurallar: Genç mültecilerin ailelerini İsviçre’ye getirme şansı çok az

İsviçre iltica yasası, reşit olmayan mültecilerin aile üyelerini İsviçre’ye getirmelerini neredeyse imkânsız kılıyor. Birçok mülteci bunun farkında bile değil.

Önce çocuk, sonra ailenin geri kalanı! Reşit olmayan mültecilerin, daha sonra aile birleşimi yoluyla onlara katılabilmeleri için aileleri tarafından Avrupa’ya gönderildikleri bilinen bir gerçek.

İsviçre Mülteci Konseyi’nden Lucia Della Torre bu suçlamaya karşı kendini savunuyor. ” Kimsesiz çocuklar sığınma talep ediyorlar çünkü öncelikle korunmak istiyorlar ve buna ihtiyaçları var” diyor. Gençler genellikle göç yollarına yalnız gönderilmiyor, sevdiklerini Avrupa’ya ulaşma uğruna göç yollarında kaybediyorlar.

Mülteciler kurallardan haberdar değiller

Kesin olan bir şey var: İsviçre iltica hukuku katıdır. Genç bir kişi geçici olarak kabul edilse veya hatta sığınma hakkı verilse bile. Genel bir kural olarak, ebeveynlerini veya kardeşlerini yanlarında getiremezler.

Pek çok mülteci bu kurallardan habersiz. İsviçre Kızılhaçı bir raporunda “Riskli ve tehlikeli bir yolculuğun ardından yaşanan hayal kırıklığı çok daha büyük oluyor” diyor.

Aile birleşimi sadece aile üyelerinin hâlihazırda bir Avrupa Birliği (AB) veya Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesinde bulunması halinde mümkündür. Her zaman olmasa da belirli durumlarda, mülteci yakınları İsviçre’de bulunan mülteci akrabalarına dahil olabilmektedir.

Aile üyeleri kendileri de iltica başvurusunda bulunabilirler. Çocuklarının başvurusu kabul edilirse, onlara da sığınma hakkı verilmesi ihtimali yüksektir. Şu anda Afganlar, menşe ülkelerindeki zor durum nedeniyle genellikle geçici olarak kabul edilmektedir.

Genel fiziksel değerlendirme: Genç sığınmacıların yaşlarının belirlenmesi sorunludur

İsviçre’de giderek daha fazla sayıda kimsesiz (refakatsiz) genç sığınma talebinde bulunmaktadır. Ancak, yaşlarını belirlemek zordur. Konfederasyon bunu yapmak için adli tıp uzmanlığına güveniyor, ancak bu evrensel olarak kabul edilmiyor.

Her geçen gün daha fazla sayıda refakatsiz çocuk sığınmacı (RMNA) İsviçre’ye sığınma talebinde bulunuyor ve bu durum kantonların sınırlarını zorluyor. Ülkeye ebeveynleri olmadan gelen çocuklar ve gençler İsviçre’de özel korumadan yararlanmaktadır. RMNA’lar yardım alıyor ve özel konaklama yerlerine yerleştiriliyorlar. Mülteci çocuklar söz konusu olduğunda, geri gönderme ve sınır dışı etme sadece nadir durumlarda mümkündür.

Şüphe durumunda, bir uzman görüşüne başvuruluyor

Federal Konsey’e göre geçen yıl 2,877 RMNA iltica başvurusunda bulundu. Bunlardan 1040’ının yaşı kontrol edildi, çünkü birçoğunun kimlik belgesi yoktu. 545 vakada azınlık statüsü teyit edildi. Ancak Konfederasyon 495 sığınmacı gencin, hala reşit olmadığı kanaatine varmıştır. Bu nedenle söz konusu kişiler iltica prosedürünün geri kalanında yetişkin olarak kabul edilmektedir.

Sorgulamadan sonra yaş konusunda şüpheler devam ederse, genellikle üç sütun yöntemi kullanılarak bir adli muayene talep ediliyor. Bu yöntemde sol el kemiği ve köprücük kemiğinin röntgeni çekiliyor. Buna ek olarak, bir doktor çocuğun fiziksel gelişiminin genel bir değerlendirmesini yapıyor.

Yaş belirleme testleri eleştiriliyor

Sorun, bu testlerin son derece tartışmalı olmasıdır. Doktorlar, bilim insanları ve insan hakları örgütleri, ilgili kişilerin cinsel olgunluklarının hiçbir koşulda değerlendirilmemesi gerektiği görüşündedir. Çünkü değerlendirmelerin sonuçları çok kesin olmayacak ve insan onurunu da zedeleyecektir.

Devlet Göç Sekreterliği (SEM) ise şu açıklamayı yapmaktadır: “Yaş tespiti sadece kişinin reşit olup olmadığına dair ciddi şüphelerin olduğu durumlarda yapılır. Bu belirleme mülakatlar, belgeler ve adli muayeneler temelinde yapılır.”

Üç sütunlu yöntem uluslararası alanda tanınmaktadır. Ancak net sonuçların olmaması halinde, sığınmacılar RMNA olarak muamele görmeye devam edecektir.

Yetkililer üzerinde ciddi şüpheler var

2016 yılında yapılan araştırmalar, Konfederasyon’un birçok çocuk mülteciye Anayasa ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca hak ettikleri korumayı sağlamadığını göstermiştir. O dönemde, 2010-2015 yılları arasında İsviçre’ye gelen 151.000 sığınmacıyla ilgili verilerin analizi, bunların hepsinin çocuk olmadığını göstermişti. Yüzlerce çocuğun iltica süreci sırasında yetişkin olarak kaydedildiği görülüyor. İncelemeler 18 yaşındaki mültecilerde çarpıcı bir yığılma olduğunu göstermiştir.

Dönemin Adalet Bakanı Simonetta Sommaruga, SEM’den iltica istatistiklerindeki çarpıklıkları açıklamasını talep etti. Bugün, sığınmacıların yaşlarındaki bu çarpıcı eşitsizlik artık mevcut değildir. SEM’in 2017 ve 2022 yılları arasında sığınmacıların yaşlarını gösteren rakamları da bunu doğrulamaktadır.

Kabul merkezlerinde para ve personel eksikliği

İşkenceye Karşı Komisyon İsviçre’de mülteci çocukların gözetim altında tutulmasını eleştiriyor

Uzmanlardan oluşan bir komisyona göre, Konfederasyon’un sığınma merkezleri genç mülteciler için savunulamaz ve kabul edilemez koşullar sunuyor. Sorunlardan biri de onlarla ilgilenecek kalifiye personel eksikliği.

Çok az sayıda gözetmen ve çok az yer var. Refakatsiz gençlerin sayısındaki keskin artış sadece kantonları değil Konfederasyonu da zorlamaktadır.

İşkenceyi Önleme Komisyonu kısa süre önce yayınladığı bir raporda federal sığınma merkezlerindeki durumu endişe verici olarak nitelendirdi. Uzman komisyon, yetkilileri BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ihlâl etmekle suçladı.

Her 100 genç için bir sosyal eğitimci

Rapora göre, tek bir eğitimli sosyal hizmet görevlisi bazen bir günde 70 ila 100 refakatsiz gençten sorumlu oluyor. Ticino’daki Balerna merkezindeki personel komiteye gençlerin “kendi hallerine bırakıldıklarını” söyledi.

Bazı gençler de yer olmadığı için okula gidememektedir. 16 ve 17 yaşlarındaki gençler, özel bakım hakkına sahip olmalarına rağmen yetişkin muamelesi görmektedir. İşkence karşıtı komitenin vardığı sonuç açıktır: yetkililer ve politikacılar harekete geçmelidir.

“Kesinlikle utanılacak hiçbir şeyimiz yok”

SP Ulusal Konsey Üyesi Samira Marti’ye göre komisyonun vardığı sonuçlar bir “uyandırma çağrısı”. “Pek çok genç insan savaş, şiddet ve kaçış nedeniyle travma yaşıyor. Güvenli ve sakin bir ortama ihtiyaçları var. Çok az sayıda personel ve sıfır doluluk oranına sahip aşırı kalabalık federal sığınma merkezleri “gençler için bir felakettir”.

Merkez Ulusal Konsey Üyesi Marco Romano ise işkence karşıtı komisyon tarafından yöneltilen sert eleştirilerin haksız ve abartılı olduğunu savunuyor. Göçten Sorumlu Devlet Sekreterliği’nin (SEM) “çözüm bulmak için mümkün olan her şeyi” yaptığını vurguluyor. Örneğin yaz aylarında Balerna’daki federal iltica merkezinden gelen çocuklar günlerini yakındaki bir ziraat okulunda geçirebilir ve aktiviteler için daha fazla alana sahip olabilirler. “İtalya’da çocuklar sokakta uyuyor. Komşu ülkelerle kıyaslandığında utanılacak hiçbir şeyimiz yok” diyor.

SVP Ulusal Konsey Üyesi Martina Bircher, gençlerin federal sığınma merkezlerinde sadece kısa bir süre için barındırıldıklarını da unutmamak gerektiğini söylüyor. “Ortalama olarak 90 gün süren bu sürenin ardından gençler, barınma işlerini üstlenen bir kantona gönderiliyorlar” diyor.

SEM kabul merkezleri için 38 milyon İsviçre Frangı istiyor

SEM, kendi yönergelerini uygulamak için, şu anda gençlerin bakımı için mevcut olan tam zamanlı kadroların üçte birinden fazlasına ihtiyaç olduğunu tahmin etmektedir. Bunun yıllık maliyeti 38 milyon CHF’dir. Mülteci çocuklara uygun barınak sağlamak için yeni sığınma merkezleri kurmanın maliyeti ise çok daha yüksek olacaktır.

Ancak tek sorun maliyet değil. Federal sığınma merkezlerini işleten kuruluşlar uzun zamandır kalifiye personel bulmakta son derece zorlanıyor. SEM’e göre Mart ayında 60’tan fazla tam zamanlı pozisyon boştu. (Arkadaş)