GERÇEKLERE DAYANAN BİR İŞÇİ SINIFI DİZİSİ: THE MILL

plik fabrikalarında çocuk işçilerin sömürülmesinin hikayesi…

Fabrikanın Çocukları: David Hanson tarafından kaleme alınan “Quarry Bank’ten Gerçek Öyküler” kitabı, Channel 4’te 2013 ve 2014 yıllarında iki sezon olarak ekrana gelen The Mill dizisine eşlik etmek üzere yazılmıştır. Dizi, gerçeklere dayanan bir işçi sınıfı filmidir. Uyarlandığı kitap, ana karakterlerin gerçek yaşamlarını ortaya koyarak dramlaştırılan anlatının gerçeğe ne kadar yakın olduğunu gösteriyor.
İngiliz TV dizisi The Mill, sadece iyi yazılmış bir kitap ya da senaryo değil, aynı zamanda seyircileri İngiliz tarihinin hiç bilmedikleri ya da bilinçli olarak gizlenmeye çalışılan bir yönüyle tanıştırıyor: ‘kilise bölge çıraklığı’ sistemi.
Dizi, arşiv belgelerine ve 1820’li ve 30’lu yıllarda Manchester yakınlarındaki Quarry Bank Mill iplik fabrikasında çalışan işçilerin tanıklıklarına dayanıyor. Senaristler böylece gerçek olaylardan ve o dönemdeki işçilerin duygularından yararlanabilmişler.
Karayipler’de bir köle plantasyonunun varlıklı sahipleri olan Samuel Greg ve ailesi, burada pamuk yetiştiriyorlar ve daha sonra ülkenin en büyük dokuma ve iplik fabrikalarından biri haline gelecek olan Quarry Bank Mill adlı fabrikalarında eğirmek üzere İngiltere’ye ithal ediyorlar.
Dizi film, ustabaşıları (genellikle aşağılık tipler olan) ve sıradan işçilerin (çoğunlukla genç kadınlar ve çocuklar) yanı sıra iplik eğirme makinelerini daha verimli hale getirmek için işe alınan teknisyen Daniel ve İngiltere’ye geri getirilen ve toplumdaki yerini arayan eski bir siyahi köle olan Peter gibi diğer işçi karakterlerini de yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Dizi film tüm bölümleri boyunca bir dizi önemli konuyu ele alıyor:
* Çocuk işçiliği ve özellikle çıraklık yoluyla çocukların sömürülmesi
* Genç kadınların cinsel istismara karşı savunmasızlığı ve bu kadınların evlenmeden anne olmaları
* İşçilerin iş kazalarına karşı savunmasızlığı
* Köleliğin kaldırılması lehinde ve aleyhinde oluşan siyasi ve ahlaki baskılar
* İngiltere’deki özgür siyahilerin durumu
* İrlandalılar gibi diğer yoksul göçmenlerin durumu
* Grevler ve çeşitli toplumsal gerilimlerle birlikte sendikacılığın ve işçi mücadelesinin başlangıcı
* Kadın işçilerin sadece kadın oldukları için değil, işçilerin hakları için de mücadele ettiği gerçeği gibi feminizme dair bir yaklaşım…
Kısacası, dizi çok gerçekçi olmayı hedeflemiş ve bunu çok iyi başarmış, ancak ne yazık ki sadece iki sezon sürmüş (muhtemelen düşük reytingler nedeniyle terk edilmiş) ve bu üzüntü verici, çünkü işlenecek temalar açısından bakıldığında bundan çok daha fazlası vardı. Her halükarda, konu ilginizi çekiyorsa ve diziyi izleme şansınız varsa, hiç tereddüt etmeyin!