Peru’daki hükümet karşıtı eylemlerde ölenlerin sayısı 26’ya yükseldi, 61 kişinin ise hastanelerde tedavisi devam ediyor.
Peru’da, Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’nun 7 Aralık’ta Kongrede görevinden azledilip cezaevine gönderilmesinin ardından başlayan protestolarda hayatını kaybedenlerin sayısı 26’ya çıktı.
Ülkenin birçok kentinde sokağa çıkan binlerce kişi yeni Cumhurbaşkanı Dina Boluarte’nin istifasını ve gözaltında bulunan Castillo’nun serbest bırakılmasını istedi.
Eski Peru Cumhurbaşkanı Castillo, Kongre tarafından 7 Aralık’ta “kalıcı ahlaki yetersizlik” suçlamasıyla görevinden azledilmişti.Castillo’nun ayrıca “kamu fonksiyonlarını gasbetmeye, devlet yetkilerinin işleyişini engellemeye ve anayasal düzeni ihlal etmeye” çalıştığı ileri sürülmüştü.
Pedro Castillo, Kongreyi feshetme ve ulusal acil durum hükümeti kurma kararının ardından gözaltına alınmıştı.Castillo’nun 7 Aralık’ta Kongrede görevinden azledilip cezaevine gönderilmesinin ardından ülke genelinde eylemler başlamıştı.
Türkiye’de Emek Partisi’nin bileşeni olduğu CIPOML’nin Koordinasyon Komitesi imzasıyla yayımlanan açıklamada şu saptamalar yer alıyor:
“ Peru’da 8 Aralık’ta meydana gelen darbe, ülkeyi aylardır sarsan ciddi siyasi krizde yeni bir sayfa açtı (..)CIPOML, darbenin arkasındaki emperyalizm ve büyük burjuvazinin komplosunu kınamakta ve Peru işçileri ve halkının mücadelesiyle dayanışmasını ifade etmektedir.(.)Pedro Castillo cumhurbaşkanlığını üstlenir üstlenmez, emperyalizm ve Peru büyük burjuvazisi, halkın değişim arzusuyla özdeşleşen ekonomik, siyasi ve sosyal önerileri nedeniyle geniş bir halk desteğiyle gelen bu hükümete karşı komplo kurdu. Castillo’nun da seçim programından, özellikle de Kurucu Meclis’in toplanması önerisinden vazgeçmesi ve kilit pozisyonlarda yakın akrabalarının bulunduğu şeffaf olmayan bir hükümet yönetimi kurmasıyla bu özlemler hüsrana uğradı.Castillo’nun görevden alınması ve hapsedilmesi siyasi krizi sona erdirmiyor, aksine daha da şiddetlendiriyor. Peru’da son altı yılda altı devlet başkanı değişti ve hepsi de ekonomik ve siyasi krizden, işçileri ve halkı etkileyen ciddi sosyal sorunlardan, uluslararası mali sermayenin çıkarlarına hizmet eden ulusal karşıtı bir politikadan, devasa maden imtiyazlarının uluslararası tekellere teslim edilmesinden doğrudan sorumlu oldu.(..)
Üst kademelerde, farklı burjuva fraksiyonları güç ve kurumsal kontrol için yarışırken, işçiler ve halk yoksulluk, işsizlik, düşük ücretler ve protesto ettiklerinde maruz kaldıkları baskıların kurbanı oluyorlar. Bu ve diğer sorunlar ve maddi talepler, halkın mücadelesini, özellikle de ‘Hepiniz defolun!’ talebi çerçevesinde Kurucu Meclis talebini öne çıkarmaktadır.
Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı, CIPOML, darbenin arkasındaki emperyalizm ve büyük burjuvazinin komplosunu kınamakta ve Peru işçileri ve halkının mücadelesiyle dayanışmasını ifade etmektedir.”
NE OLMUŞTU?
Temmuz 2021’de Özgür Peru (Peru Libre-PL) partisinin öncülüğünde oluşturulan bir sol ittifakla iktidara gelen eski sendika lideri ve öğretmen Pedro Castillo, bu andan itibaren Kongrede çoğunluğu elinde tutan, geleneksel burjuvaziyi temsil eden ve ABD ile doğrudan iş birliği içinde bulunan sağ partilerin hedefinde oldu. Sol ittifak kısa süre içinde bölünürken Castillo da partisi PL’den ayrıldı. Bir buçuk yıllık iktidarında hakkında 3 kez gensoru önergesi verilen, 1 kez vatana ihanetle suçlanan ve yolsuzluktan yargılanan eski hükümet yetkililerinin iddiaları üzerine hakkında soruşturma açılan Pedro Castillo, 7 Aralık günü parlamenter diktatörlük kurmakla suçladığı Kongreyi feshettiğini açıkladı ve olağanüstü hal hükümeti kuracağını ilan etmişti. Ancak kendi hükümeti tarafından da yalnız bırakılan Castillo aynı gün Kongrede yapılan oylama ile görevden alındı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yerine yardımcısı cumhurbaşkanı olarak atandı.