80 YIL SONRA ADI KOMÜNİST OLAN PARTİ KURULUYOR

KOMÜNİZMİN YASAKLANMASINDAN 80 YIL SONRA İSVİÇRE’DE ADI
‘KOMÜNİST’ OLAN BİR PARTİ
KURULUYOR

İsviçre’de “Devrimci Komünist Parti” adında yeni bir parti kurmak isteyen yaklaşık 200 kişi, fikirlerini geliştirmek ve yeni üyeler kazanmak için 10 Şubat’ta Biel’deki Maison du peuple’da bir araya geldi.
«Kapitalizm aşılamaz bir tarihsel çıkmazdadır ve kurtarılamaz” şiarıyla İşçi sınıfı önderliğinde bir dünya komünist devrimini savunan ve 10-12 Mayıs’taki kuruluş kongresine kadar 500 üyeye ulaşmayı hedefleyen parti, «insanlığın gerçek kurtuluşu» için mücadele etmeyi amaçladığını söylüyor.
Devrimci Komünist Parti (RCP) «İsviçre’yi kızıla boyamak» istediklerini söylüyor. Yeni partinin resmi açılışı 10 Şubat’ta Biel’de yapıldı. Partiyi kuran ve Marksist olduğunu iddia eden akım Tendance Marxiste Internationale’e bağlı «L’étincelle» yaptığı basın açıklamasında, 100 yılı aşkın bir süredir en büyük ‘komünist’ üye toplama kampanyasının başlatılması çağrısında bulundu.
PCR’nin kuruluşunu duyurmak üzere yaklaşık 200 katılımcı partinin ilk etkinliğinde bir araya geldi. Liderler kürsüye çıkarak İsviçre’nin 2024 yılında komünizme geçmesinin neden gerekli olduğuna inandıklarını açıkladılar. «L’étincelle» üyesi ve aynı zamanda geleceğin PCR başkanı Kevin Wolf, «Krizler birbirini izliyor ve kapitalizm bu sorunları çözmek yerine daha da kötüleştiriyor» dedi.
“Bu yeni oluşumu geleneksel komünist partilerden ayıran şey tam da devrimci yanıdır» diye açıklıyor Kevin Wolf. “Bu devrimci yan, bugün hala pek çok Marksist partinin dayandığı Stalinizmden kopma arzusunda ifadesini buluyor» diye devam ediyor.
İki gün sürecek olan Kuruluş Kongresi’nin yapılacağı 10 Mayıs tarihine kadar 500 üyeye ulaşılması hedefleniyor. Bunu başarmak için partinin sempatizanları, kuruluş kongresine kadar geçecek üç ay içinde 5,000 adet satmayı umdukları «Le communiste» adlı yeni bir gazete çıkardılar. Ayrıca aynı süre içinde 70,000 frank bağış toplamayı umuyorlar. Kevin Wolf, hareketin uzun vadede sosyalist bir devrimin gerçekleşmesi ve işçilerin kontrolü altında demokratik planlı bir ekonominin hayata geçirilmesi için mücadele ettiğini açıklıyor: PCR’nin İsviçre gibi bir ülkede amaçlarına nasıl ulaşmayı planladığı sorusuna Kevin Wolf şöyle yanıt veriyor: «Örneğin büyük kapitalistleri ve tüm bunları finanse etmek için tamamen gerekli olan bankaları kamulaştırmak işçi sınıfının görevi olacaktır».
«L’étincelle» bugün İsviçre nüfusunun %35’inin kapitalizmin ortadan kaldırılmasından yana olduğunu savunuyor. «Binlerce devrimci aktif olmak istiyor. Ancak izolasyonlarını ve pasifliklerini kırmalarına yardımcı olacak devrimci bir parti yok» diyor.
Bu yeni hareket, Lenin’e kadar uzanan zengin bir İsviçre geçmişine işaret ediyor. İsviçre’de komünist hareketin doğuşunun Lenin’in İsviçre’ye yaptığı ziyaretlere ve Zimmerwald (1915) ve Kiental (1916) konferanslarına kadar uzandığına dikkat çekiyor. Ancak işçi hareketi on dokuzuncu yüzyıldan beri, özellikle de Uluslararası İşçi Birliği’nin şubeleri aracılığıyla örgütlenmişti. Bakunin ve Kropotkin gibi anarşistlerin de içinde yer aldığı Jura Federasyonu (1871), İkinci (1889) ve ardından Üçüncü Enternasyonal’in (1919) oluşumunu öncelemiştir. İsviçre Komünist Partisi 1921’de doğdu ve kısa süre içinde «Bolşevikleştirildi». Bu bağlamda Troçkist bir muhalefet (özellikle Action Marxiste) örgütlendi. 1930’lardaki kanton yasaklarının ardından, 1940 yılında İsviçre’de komünist faaliyetler tamamen yasaklandı. 1944 yılında Parti du Travail (ya da bazı kantonlarda Parti ouvrier populaire) yeniden kuruldu. Birkaç Troçkist grup da on yıllar boyunca çeşitli eğilimlere bölünerek geri dönüş yaptı. Dolayısıyla bu yeni parti, İsviçre’de devrimci fikirlerin yayılmasına ilişkin uzun bir tarihin, aynı zamanda İsviçre anti-komünizminin ve radikal sol içindeki birçok bölünmenin bir parçasıdır.
Yeni Sol 68’lerde bir patlama yaşadı. Ticino’daki Otonom Sosyalist Parti (1969) ve Almanca konuşulan İsviçre’deki İlerici Örgütler (1971) gibi parlamentarizm oyununu oynayan bir dizi örgüt ortaya çıktı. Maoistler gibi diğerleri ise seçimlere katılmayı reddetti. Troçkistler arasında, siyasi manzaraya damgasını vuran her şeyden önce Ligue Marxiste Révolutionnaire oldu. Onların 1969 kanton seçimleri için yürüttükleri kampanya sırasında Marx’ın bir portresinin üzerinde şu sözler yer alıyordu: «Adayımız hiçbir listede yer bulamadı». Hareket 1980’de Parti Socialiste Ouvrier adını aldı ve 1991’de ortadan kayboldu. 1992’de kurulan SolidaritéS, bu hareketlerin birçoğunun mirasçısıdır.
1921’de kurulan İsviçre Komünist Partisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında yasaklanana kadar varlığını sürdürmüş ve 1944 yılında, İşçi ve Halk Partisi olarak da bilinen gelecekteki İsviçre İşçi Partisi’ne katılmıştı. Son federal seçimlerde Ulusal Konsey’in %0.7’sini elde etmişti. Yakın zamanda parlamentodaki son temsilcisi, Neuchâtel’den Denis de la Reussille, UDC/SVP tarafından parlamento dışına itildi. (Arkadaş)

Kaynak ve Fotoğraf: https://www.rfj.ch/