EFAS projesi, temel sigortanın özelleştirilmesidir

 

Metin Alan

 

Federal Parlamento, sağlık sisteminde ayakta ve yatarak tedavi hizmetlerinin tek tip finansmanını öngören projeyi (EFAS) görüşüyor. Sigortacılar tarafından başlatılan bu karşı reform, sektörün liberalleşmesini (özelleştirilmesini) hızlandıracaktır.

Sağlık sistemi şu anda iki büyük krizle karşı karşıya. Bir yandan personel ve ilaç sıkıntısı giderek artmaktadır. Öte yandan, nüfusun büyük bir bölümü, zaten çok yüksek olan ve sürekli artan bireysel primleri ve ek maliyetleri artık karşılayamıyor.

Bu çerçevede, sigorta lobisi ayakta ve yatarak tedavinin tek tip finansmanına ilişkin planını (EFAS) sağlık sistemindeki pek çok aksaklığın köküne inecek büyük bir adım olarak sunmaktadır. Ancak durum hiç de böyle görünmüyor: EFAS her şeyden önce çok büyük zararlara yol açacak bir sözde reform.

Kantonların yetki kaybı

Esasen EFAS, temel sigortanın kısmi olarak özelleştirilmesinden başka bir şey değildir. Bu proje ile kantonların şu anda hastaneler için harcadığı yaklaşık 11 milyar CHF tutarındaki vergi, sağlık sigortalarına aktarılacaktır. Sigortacılar daha sonra bu fonları, kantonların sadece danışman sıfatıyla katılabileceği “ortak LAMal/KVG kurumu” aracılığıyla ulusal düzeyde tek tip bir dağıtım planına göre tüm bakım alanlarına dağıtmak zorunda kalacaktır. Dolayısıyla, fonların yönlendirme gücü, bunu yapacak demokratik meşruiyete sahip kantonların aleyhine olacak şekilde önemli ölçüde artacaktır (parayı veren düdüğü çalar!). Daha da kötüsü, kantonlar bu milyarlarca dolar için (normalde kamu hizmetinin her aşamasında olduğu gibi) performans kriterleri bile belirleyemeyeceklerdir.

Özel sektöre bir armağan  

Ayakta ve yatarak tedavinin farklı şekilde finanse edilmesinin saçma olduğu düşünülebilir (kantonlar yatarak tedavi masraflarının %55’ine katkıda bulunurken ayakta tedaviyi hiç finanse etmemektedir). Ancak sadece bu kuralı kaldırmak, mevcut tarife sistemlerinin maliyetli aşırı bakım ( kâr getiren tedaviler) ve diğer alanlarda daha az maliyetli yetersizlikler üretmeye devam ettiği gerçeğini değiştirmeyecektir.

Ulusal Konsey tarafından kabul edilen ilk versiyonda EFAS, özel hastanelere birkaç yüz milyonluk yeni bir hediye bile öngörmektedir, zira artık tazminatlarında %30’luk bir artış alacaklardır.

Uzun vadede hastalar ve sağlık emekçileri zarar görecek

Taslaktaki bir diğer anlaşılmaz nokta ise Ulusal Konsey’in aksine Kantonlar Konseyi’nin uzun süreli bakımı (huzurevleri ve evde bakım) da tek tip finansmana dahil etmiş olmasıdır. Somut olarak bu, toplumun yaşlanması nedeniyle şu anda en hızlı büyüyen bu alanın gelecekte tamamen sağlık sigortası primleriyle finanse edileceği anlamına gelmektedir. Primlerin hızla artmasının önündeki birkaç etkili engelden biri olan uzun süreli bakıma prim katkısı üzerindeki mevcut üst sınır, Kantonlar Konseyi tarafından metinden tamamen çıkarıldı.

Sonuç olarak, uzun süreli bakımın finansmanında en çok kimin zarar göreceğini bulmak için uzağa bakmaya gerek yok: bir kez daha hastalar ve personel. Bu konuda asıl tehlikeli olan, uzun süreli bakımın kısmen kantonların baskısıyla reforma dahil edilmiş olmasıdır. Gerçekten de bu seviyede, kantonlar uzun vadede prim ödeyenler zararına mali açıdan daha iyi durumda olacaklardır.

Hastalar daha fazla ödeyecek

EFAS ile birlikte sigortalıların primlerinde ve aynı zamanda maliyetlere katkılarında bir artış görmeleri muhtemeldir. Uzun süreli bakım alanında kanun, hasta katkı paylarına ilişkin mevcut tavanın sadece beş yıl için geçerli olacağını açıkça belirtmektedir. Buna ek olarak, yatarak tedavi durumunda, muafiyet ve katkı payı dikkate alınarak tedavi maliyetinin tamamı tahsil edilecektir – bugün bu ancak yarısı kadardır.

Ayrıca, EFAS’ın temelini oluşturan “ulusal düzeyde tek tip finansman modeli”, her kantonun mevcut finansman modelini İsviçre ortalamasına göre ayarlaması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu da ya primleri yükselterek ya da vergi harcamalarını artırarak yapılmak zorunda.

Boş vaatler!

EFAS’ın destekçileri, bu projedeki pek çok sapmanın ayrıntılarına girmek zorunda kalmamak için, projelerinin “yüz milyonlarca frank” tasarruf sağlayacağından bahsetmekle yetiniyorlar. Ancak bu da tamamen boş bir iddiadır. EFAS’ın olası tasarruflarına ilişkin hiçbir çalışma ve dolayısıyla doğrulanmış rakamlar bulunmamaktadır. Sağlık sigortacılarının ana çatı kuruluşu olan Santésuisse bile kelimesi kelimesine şöyle yazmaktadır: “EFAS, sağlık hizmetleri maliyetlerindeki aşırı artış gibi temel bir sorunu çözmemektedir.”

 

Temel konulara odaklanılmalıdır!

Bu nedenle Parlamento EFAS reformunu durdurmalıdır. Bunun yerine, sağlık politikası öncelikle en önemli ve acil konulara odaklanmalıdır: sağlık hizmetleri kapsamının güçlendirilmesi (örneğin personelin çalışma koşullarının iyileştirilmesi yoluyla), etkili maliyet kontrol tedbirleri (örneğin ilaç fiyatlarının düşürülmesi, tarife sistemlerinin yeniden düzenlenmesi ve tamamlayıcı sigortada her türlü vurgunculuğun sona erdirilmesi yoluyla) ve önemli ölçüde daha yüksek prim indirimleri yoluyla sosyal finansman.

SSP/SGB referanduma hazır!

21 Aralık 2007 tarihinde Federal Meclis, Sağlık Sigortası Yasası’nın (KVG/LAMal) hastane finansmanı alanındaki revizyonunu kabul etti. Bu değişiklik İsviçre’deki kamu ve sübvansiyonlu hastaneleri büyük bir baskı altına soktu. Birleşmeler, özelleştirmeler, taşeronlaştırma ve alan kapatmalar arasında kamu hastanelerinin sayısı buzullar kadar hızlı eridi!

Rakamlarla ifade etmek gerekirse: 2007 yılında 203 kamu ve sübvansiyonlu hastane varken 130 özel kuruluş vardı. 2021 yılında ise sadece 101 kamu ve sübvansiyonlu kuruluş (47 ‘saf’ kamu kuruluşu ve genellikle sübvansiyonlu olan vakıf veya dernek olarak listelenen 54 kuruluş) olacaktır. Bu %50’lik bir düşüş demektir! Özel sektör ise aynı dönemde %33’lük bir artışla 2021 yılında 173 kuruluşa yükselmiştir.

SSP/SGB’ye göre, “şu anda Federal Meclis’te görüşülmekte olan sağlık sisteminde ayakta ve yatarak tedavi hizmetlerinin tek tip finansmanı projesi (EFAS) bu süreci hızlandıracaktır. Özel sektör için daha fazla finansman vaat etmektedir. Şu anda tamamen sağlık sigortası şirketlerinin kontrolünde olan vergilerimiz ve primlerimiz, sağlık sektöründe kâr eden şirketleri finanse etmek için kullanılabilir!”

2019’da, son SSP/SGB kongresinde, bu karşı reformu zaten tartışmış ve projenin kabul edilmesi halinde EFAS ile referandum yoluyla mücadele etme kararı almıştı.