Çocuklar açlığın ve şiddetin gölgesinde büyüyor

Çocuklar açlığın ve şiddetin gölgesinde büyüyor

 

Dünyadaki her çocuğun sağlıklı ve güvenli bir şekilde büyüme, yeteneklerini en iyi şekilde geliştirme, dinlenilme ve ciddiye alınma hakkı var. En azından hak böyle tanımlanıyor.

 

20 Kasım dünya çocuk hakları günü ve ne yazık ki yüz binlerce çocuk savaşların gölgesinde yaşlarıyla bağdaşmayan bir yaşam sürüyor, sakat kalıyor ya da hiç yaşayamadan hayatını kaybediyor

Tıpkı Ukrayna-Rusya, Filistin-İsrail, Suriye ve dünyanın birçok bölgesinde basına yansıyan yansımayan çatışmalarda savaşlarda olduğu gibi.

Sürekli saldırılar sırasında konutlara, hastanelere ve okullara ateş açılıyor bombalanıyor. Çocuklar yaralanıyor, öldürülüyor ya da yakınlarını kaybediyor. Milyonlarca aile güvenlik arayışı içinde evlerini terk ediyor..

 

Milyonlarca çocuk savaşlardan ve silahlı çatışmalardan etkileniyor, ailelerinden ayrılıyor ve şiddetin en vahşisine tanık oluyor. Çocukların askerlik için kaçırılması, tecavüz edilmesi ve istismar edilmesi de çoğu savaşın korkunç yan etkilerinden sadece bazıları.

 

Savaş, çocukları insan enkazına dönüştürüyor. Onları evlerinden sürüyor, okulları, sağlık merkezlerini yok ediyor, koruyucu, güvenli çevrelerinden mahrum bırakıyor. Bu durum suç şebekelerinin işini kolaylaştırıyor ve pek çok çocuk acımasız sömürüye, sistematik istismara ve şiddete maruz kalıyor. Çatışma sona erdikten sonra bile çocuklar, psikolojik yaralardan, yetersiz bakım ve beslenmeden, ümitsizlikten veya mayınlardan,  patlamamış bombaların tehlikelerinden yıllarca acı çekmeye devam ediyor.

 

Savaş sırasında çok sayıda çocuk yetim kalıyor. Yetişkin herhangi akrabalarının koruması olmadan, çoğunlukla şiddet ve istismara karşı savunmasız kalıyorlar. Başta kızlar olmak üzere pek çok savaş yetimi, küçük kardeşlerinin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalıyor ve herhangi bir eğitim alma şansları yok oluyor.

 

Devam eden şiddet, okulların kapalı kalması, öğretmenlerin devamsızlığı veya ebeveynlerin korkudan çocuklarını evde tutması anlamına geliyor. Okul binaları sıklıkla askerler veya ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için konaklama yeri olarak da kullanılıyor. Savaş sona erse bile normal okul işleyişinin tekrar mümkün hale gelmesi genellikle yıllar alıyor.

Pek çok çocuk sokaklara düşüyor. Tüm ülkenin kalkınması savaşın yıkıcı mirasından zarar görüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) 20 Kasım 1989’da Çocuk Hakları Sözleşmesi ile 18 yaşın altındaki tüm çocukların ve gençlerin haklarını özel olarak koruma altına almıştır. Dünyadaki hemen hemen tüm ülkeler çocukların korunması, geliştirilmesi ve katılımı konusunda mutabakata varmıştır.

Bu uluslararası anlaşma, çocukların silahlı çatışmalardan korunması gerektiğini, çocuk asker olarak kullanılmamalarını ve kendilerini ilgilendiren konulara uygun şekilde dahil edilmeleri gerektiğini onaylamaktadır.

 

Savaşlar yaşandığında BM Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların bu  haklarına saygı gösterilmesini sağlamalıdır. Ancak şu anki savaşlar, durumun böyle olmadığını iç karartıcı bir şekilde gösteriyor. Ukrayna’daki savaşla birlikte bu kapsamlı çocuk hakları ihlalinin Avrupa’da da yaşandığını gösterdi.

 

Her çocuğun hak sahibi,  özgür, eşit, mutlu ve onurlu birer birey olarak yaşamda var olabildiği, hak ettikleri daha güvenilir, tüm haklarının eksiksizce korunduğu savaşsız sömürüsüz bir dünya dileğiyle

Dünya çocuk hakları günü kutlu olsun…