UNİA Sendikası Göçmen Komisyonu’nda depremle dayanışma

“Bir bebeğin hayatını kurtarmayı başaran bir kurtarıcının yüzündeki mutluluğu görün. Aynı ifadeyi silah, top tüfek tacirlerinin yüzlerinde asla bulamazsınız. “Enternasyonal insan türü olacaktır” ve gelecek insanlığın elindedir.

Unia Sendikası Göçmen Komisyonu 24 Şubat’ta Bern’de  toplandı.  10 Gündem maddesiyle yapılan toplantıda  güncel olan, Türkiye’de , Maraş merkezli 11 ilde  9 saat arayla gerçekleşen iki büyük  yıkıcı depremdi. Toplantının başlangıcında,,Türkiye’deki depremde hayatını kaybedenlerin anısına 1 dakikaklık saygı duruşunda bulunuldu.

Gündeme eklenen fransızca bir metinle, açılış konuşmasının ardından depreme ilişkin bilgilendirme sunumu yapıldı. Deprem bölgesindeki  ağır tahribat ve yıkım, şehirlerin yerle bir olan görüntüsü kısa video ve resimlerle gösterildi. Bir delege  tarafından, bilgilendirme metniyle her üyenin aidatından 1 Frank  kesinti yapılarak  depremzedelerle dayanışma gerçekleştirilmesi önerildi. Daha önce,Unia sendikası , SOLİDAR isviçre yardım kuruluşuna destekte  bulunduğu için  ve  gündem kapasamında olmadığından;yardım talebinin, şimdilik delgelerin oylarına sunulması uygun görülmedi.Bu nedenle, bölgelerde tartışılmak üzere yapılan öneri; ilk aşamada bir sonuca bağlanamadı. Komisyon ayrıca, diğer gündem maddelerini de  (İsviçre vatandaşlığını kolaylaştırma, dört çeyrek inisyatifi hazırlıklar, kadın grevleri, Migrasyon Komisyonu perspektifleri)  tartıştı.

 

Göçmen Komisyonu’nda okunan Fransızca metnin özeti:

Türkiye ve Suriye işçileri ve halklarıyla dayanışma

6 Şubat’ta, güçlü bir deprem Türkiye’nin güneydoğusunu ve Kuzey Suriye’yi vurdu. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre resmi olarak 50.000’den fazla ölü, on binlerce yaralı ve 23 milyon insan etkilendi. Depremin korkunç sonuçları, bölge halklarının maruz kaldığı baskı, sefalet ve savaşa bir yenisini ekliyor.Kamu hizmetlerini sekteye uğratan IMF planları ve inşaat sektöründeki kuralsızlaştırma; sonuçları ağırlaştırdı

Yalnızca Güneydoğu da 14 milyondan fazla kadın, erkek ve çocuğun yaşadığı geniş bir alanı etkiledi.

Yetkililer bunu bildirmese bile, uzmanlar kurban sayısını 200.000’e kadar tahmin ediyor. Güney doğu’da köyleri saymazsak en az 11.000 bina çöktü: birçok on beş katlı bina, otel, hastane, okul ve diğer kamu binaları yerle bir oldu. Ordu, polis, itfaiye ve kurtarıcıların çalışmaları çok yetersizdi ve gecikti. Kurtarılan insanlar, geceleri havanın eksi 14 dereceye düşmesi ve hipotermiden ölümlere neden oldu.

Yaklaşık 300 atom bombasına eşdeğer enerji boşaldı! Sonunda, Asya’nın Anadolu plakası, Afrika ve Avrupa’ya göre 5 metreden fazla kayma oluştu.

Halk, ülke çapında inanılmaz bir dayanışma kampanyasının sorumluluğunu üstlendi. Tüm şehirlerden ve ayrıca Avrupa’dan TIR’lar dolusu insani yardım malzemesi gönderildi. Devletin zamanında harekete geçememesi felaketi ağırlaştırdı.

 

İhtiyaçlar:

İlaç – hijyen malzemeleri – bebek ürünleri – gıda ve konserve kutular – uyku tulumu – jeneratör -sarj aletleri – acil durum donanımına sahip araçlar – çadır, ısınma, su ve özellikle tuvalet sıkıntısı hala aşılamadı.Siyasi partiler, popüler sanatçıların yardım örgütleri;  çadırkent ve  aşevleri kurdular. Önceki depremlerin aksine, hükümet ilk iki gün orduyu çağırmaya karar vermedi.

Depremden sonra sağlık sorunları:

Moloz yığıntıları sağlıksız bir şekilde kaldırılıyor, yüksek tepelere şehirlerin üst taraflarına taşınan bu beton yığınları, tehlike oluşturuyor! Beton yığınlarında ve arasında bulunan Amiyant (Aspest) ve başka sağlığa zararlı madeler, yağmur sularıyla tekrardan şehirlere ve yerleşim alanlarına akıyor; insanların sağlığını ciddi bir şekilde tehdit  ediyor.

Bern /Ali Korkmaz