Mahkemeler bir makalenin yayınlanmasını daha kolay yasaklayabilecek

 

Herhangi bir medya organında yayınlanacak bir haber veya makalenin yayınlanmamas ıiçin acil durum araçları ile geçici tedbirlere başvurulmasını kolaylaştıran medeni usul yasasının revizyonu, ulusal konseyin ardından Devlet Konseyi tarafından da kabul edildi.Mevcut İsviçre Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2011’in başından beri yürürlüktedir. Bu yasa yardımıyla, ülkede ilk kez, bu tür tüm kanton yasaları ve hükümleri birleştirildi. O zamanki reformun amacı, bireylere ve şirketlere çıkarlarını koruma talebiyle mahkemelere başvurmaları için daha fazla fırsat vermekti.

Acil durum araçları ile geçici tedbirler, üçüncü bir şahsa zarar verecek bir makalenin yayınlanmasını, üçüncü şahsın talep etmesi halinde, hâkimin yasaklamasına izin verebilmesini içeriyor. Ancak yasaya göre bu izin için, üç kriter karşılanmalıdır. Tedbir orantısız görünmemeli, özellikle müdahale haksız ve ciddi olmalıdır.Senatörler bu son ibarenin hafifletilmesini istiyor. Yani artık ‘özellikle’ ciddi olmayan bir saldırı ve zarar söz konusu olsa bile, hakimin izin vermesi için yeterli olacaktır. Parlamentonun sol milletvekilleri 81’e karşı 99 oyla kaybetti.

Sol çevreler, değişikliği basın özgürlüğüne bir darbe ve medyayı susturma girişimi olarak eleştirirken, sağ çevreler, reformun gazeteciler için mevcut yönergeleri onaylamayı ve bireyleri haksız haberlere karşı korumayı amaçladığını söyleyerek iddiaları reddettiler.

 

Sol: “basın özgürlüğüne bir darbe”

Raphaël Mahaim (Vert-e-s / VD), “Değişiklik basın özgürlüğüne üzücü bir darbedir” diyerek kararı kınadı. Raphaël Mahaim, İsviçre’nin bu alanda zaten iyi durumda olmadığının altını çizdi. Kısa süre önce “İsviçre gazetelerinin” çerçevesi ve yayın sınırları bankacılık yasası nedeniyle eleştirilmiş ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in basın özgürlüğü sıralamasında gerilere düşmesine neden olmuştu.İsviçre 2016’dan beri ilk kez ilk 10’un dışında kalarak, 180 ülke arasında, gazetecilik durumu yıllık sıralamasında 10. sıradan 14. sıraya düşmüştü. ChristianDandrès (PS / GE) ise “Bu, medyayı susturmanın bir yolu” diyerekeleştirdi. Marti MinLi (PS / ZH) “Bu kötü bir sinyal. Yasa koyucu, makalelerin yayınlanmasını sınırlamanın önündeki engelleri azaltma iradesi göstermiştir.” diyerek eleştirdi. Özetle parlamentodaki sol cenah, ​​yürürlükteki mevcut mevzuata bağlı kalınmasını istedi.

 

Sağ:”Hakların dengesizliği” giderildi!

Vincent Maître (UDC / GE) yapılan eleştirilere,  “Medyanın özgürlüğü hiçbir şekilde engellenmiyor” diye karşılık verdi. “İsviçre’de kişilik haklarını ihlâl etmek yasa dışıdır. Değişiklik, yalnızca gazetecilerin mesleki titizliklerine sıkı sıkıya bağlı kalmalarını sağlamayı amaçlamaktadır” dedi.Şu anda, “insanların kişisel hakları ile medya özgürlüğü arasında bir dengesizlik var”, diyen Patriciavon Falkenstein (PLR / BS), “özellikle” ibaresi olmadan da “ciddi bir saldırı” ibaresinin yeterince açık bir ifade olduğunu iddia etti. Jean-LucAddor (UDC / VS) ise “vurguyu medyanın haklarından ziyade kişisel hakların korunmasından yana yapmanın bir sakıncası yoktur. Böylece demokrasi medyada da yaşamaya devam edecek” dedi.

 

Küçük medya tehdit altında

Araştırmacı gazeteci ve hâlihazırda, söz konusu geçici tedbirlerle düzenli olarak hedef alınan ekonomik suçlar konusunda uzmanlaşmış çevrimiçi bir inceleme platformu olan Gotham City’nin kurucu ortağı François Pilet de, bu sert önlemlere tepki gösteriyor. “Bizim için gerçekten sorunlu, çünkü biz çok küçük bir medyayız” diye açıklıyor. François Pilet’e göre, bu değişikliği destekleyenler tarafından öne sürülen, “bunun dürüst insanları aşırı saldırgan medyadan koruma meselesi olduğu” argümanı yanlıştır. Durumun tam tersi olduğunun altını çizen Pilet, “Bu araç, açıkça kamu yararına olan bilgilerin yayınlanmasını yasaklamaya çalışan güçlü ve varlıklı kişiler tarafından kullanılır. Medyada boy gösteren kişilerin kendilerini savunabilmelerini sağlayacak tedbirlerin olması normaldir. Ama biz bu tedbirlerin kötü niyetli kullanımına tepki gösteriyoruz” diyor.

Günlük gazete 24 heures (VD)’in genel yayın yönetmeni Claude Ansermoz da zaten mükemmel şekilde işlemekte olan bir yasayı sertleştirme ihtiyacına anlam veremediğini belirterek “Yetkili hukuk hizmetlerine sahip büyük medya uyum sağlayacaktır. Ama ellerinden geldiğince hayatta kalmaya çalışan küçük medyayı düşünmelisiniz. Onlar Tamedia veya SSR ile aynı kaynaklara sahip değiller” diyor.

Öte yandan sol milletvekilleri, medya yayınlarına dava açan veya mahkemede cevap vermek zorunda kalanların yasal maliyetlerini düşürme önerisiyle de başarısız oldu. Meclis ayrıca, uluslararası şirketlerin karıştığı ticari anlaşmazlıklarda mahkeme dili olarak İngilizce’ye izin vermeye karar verdi.

Sonuç olarak, her iki parlamento binası “özellikle” kelimesini kaldırdı. Bu nedenle, diğer kriterlere ek olarak, yalnızca “ciddi zarar” tehdidi, ihtiyati tedbir ve yayın yasağı için yeterli sebep olabilecek.Tasarı, daha sonraki bir aşamada daha fazla tartışma için Senato’ya geri dönecek. (Arkadaş)