Filistin Sendikalarından Çağrı
İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanında binlerce sivilin hayatını kaybettiği ve etnik temizlik tehlikesine karşı seslerin yükseldiği bir dönemde Filistin Sendikalar Federasyonu İsrail’in insanlık dışı savaş uygulamaları karşısında Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yaptı.
İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik bombardımanının devam ettiği ve hâlihazırda binlerce insanın hayatını kaybettiği bir dönemde röportaj veren BM Filistin topraklarındaki insan hakları durumu Özel Raportörü Francesca Albanese, Filistinlileri tehdit eden “ciddi etnik temizlik tehlikesi” konusunda uyarıda bulundu. “2008-2009, 2012, 2014, 2021 ve 2022 yıllarında Gazze’ye karşı yürütülen beş savaş toplam 4.200 kişinin ölümüyle sonuçlandı. Bu kez aynı rakama sadece iki hafta içinde ulaşıldı ve artmaya devam ediyor. Bu kurbanların üçte biri çocuk ve kadınlardan oluşuyor” dedi. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard ise, “İsrail güçleri sivil yaşama karşı aleni bir saygısızlık göstermiştir. Sokak sokak konutları yerle bir ettiler, sivilleri kitlesel ölçekte öldürdüler ve temel altyapıyı tahrip ettiler (…) İsrail’in on altı yıldır uyguladığı yasadışı abluka Gazze’yi dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürdü. Uluslararası toplum şimdi buranın dev bir mezarlığa dönüşmesini engellemek için harekete geçmelidir” dedi.
Bu bağlamda, İsrail’in Filistin’deki işgalini ve savaşını körükleyen askeri-güvenlik mekanizmasını engellemek amacıyla Filistin Genel İşçi Sendikaları Federasyonu tarafından 16 Ekim’de önemli bir çağrıda bulundu.
Etnik Temizliğe Doğru
“İsrail 1.1 milyon Filistinliden Gazze’nin kuzey yarısını boşaltmalarını talep ederken, onları sürekli bombardımana maruz bırakıyor. Bu acımasız önlem, ABD ve Avrupa ülkelerinin çoğunun desteğini ve aktif katılımını sağlayan İsrail planının parçasıdır. Amaç Gazze’deki 2.3 milyon Filistinliye karşı bir katliam gerçekleştirmek ve bölgeyi etnik olarak temizlemektir. İsrail Gazze’yi ayrım gözetmeksizin ve yoğun bir şekilde bombalamakta, yakıt, elektrik, su, gıda ve tıbbi malzemeleri kesmektedir. İsrail aralarında çocukların da bulunduğu binlerce Filistinliyi öldürdü, tüm mahalleleri yerle bir etti ve aileleri yok etti.
Aynı zamanda aşırı sağcı İsrail hükümeti, Filistinlilere yönelik saldırıları kolaylaştırmak için Filistin ve işgal altındaki Batı Şeria’daki aşırılık yanlısı yerleşimcilere 10.000’den fazla tüfek dağıttı. İsrail’in eylemleri, katliamları ve söylemi, mümkün olduğunca çok sayıda Filistinliyi sürerek ikinci bir Nakba 3 gerçekleştirme niyetini göstermektedir.
Batılı devletler, uluslararası hukuku zerre kadar dikkate almadan İsrail Devleti’ne tam destek vermektedir. Bu tutum İsrail’e soykırım savaşını yürütmesi için açık çek vermiştir. Diplomatik desteğin yanı sıra Batılı devletler İsrail’e silah tedarik etmekte ve silah şirketlerinin kendi sınırları içerisinde faaliyet göstermesine izin vermektedir.
İsraı̇l’ı̇ silahlandırmayı durdurun!
Filistinli sendikalar uluslararası muhataplarını ve vicdan sahibi herkesi İsrail’in işlediği suçlara ortak olmaya son vermeye çağırıyor. Bu, İsrail ile silah ticaretinin yanı sıra tüm askeri finansman ve yatırımların acilen durdurulmasını gerektirmektedir. Harekete geçme zamanı: Filistinlilerin yaşamları tehlikede.
İsrail’in savaş tezgâhını ancak küresel bir dayanışma dalgası frenleyebilir. Nerede olursanız olun, İsrail devletinin ve Gazze ablukasına katılan şirketlerin silahlandırılmasını engellemek için derhal harekete geçmenizi istiyoruz. İtalya, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sendikalar tarafından daha önce gerçekleştirilen eylemlerin yanı sıra 1930’larda Mussolini’nin Etiyopya’yı işgaline ya da 1970’lerde Şili’deki faşist diktatörlüğe karşı yükselen uluslararası dayanışma kampanyalarından ilham alıyoruz. Bu örnekler küresel dayanışmanın sömürgeci vahşetin boyutlarını sınırlayabileceğini göstermiştir.
Hayatı̇ Dayanışma
Bu nedenle ilgili sektörlerdeki sendikalara, İsrail için silah üretmeyi ve İsrail’e silah taşımayı reddetme; özellikle şirketinizle sözleşmeleri varsa, İsrail’in acımasız ve yasadışı kuşatmasının uygulanmasına dahil olan şirketlere karşı harekete geçme; İsrail ile tüm askeri ticaretin durdurulması için hükümetlere baskı yapma çağrısında bulunuyoruz.
Bu çağrıyı yaparken, Filistin halkıyla dayanışmanın susturulmaya çalışıldığına tanık oluyoruz. Sizden, sendikaların tarih boyunca her zaman yaptığı gibi, adaletsizlik karşısında sesinizi yükseltmenizi ve harekete geçmenizi istiyoruz.
Bu çağrıyı yapıyoruz çünkü adalet ve Filistin’in kurtuluşu için verilen mücadelenin aynı zamanda dünyadaki tüm mülksüzleştirilmiş ve sömürülen halkların kurtuluşu için bir kaldıraç olduğuna inanıyoruz.” (Arkadaş)
1 “Nakba” (Arapça’ da “felaket”), 1948 yılında 800.000 Filistinlinin topraklarından sürülmesini ifade etmektedir.