Türkiye finansal bilgileri yabancı devletlere veriyor!

 

 

Arkadaş, ‘otomatik bilgi değişimi‘ ni 2018 Nisan’ında, okurlarına duyurmuştu.

 

Yanlış üzerine yanlış; Sadece Almanya ya da İsviçre değil Tüm anlaşmaya dahil ülkeler gerektiğinde ülkelerinde yaşayan, çalışan veya iş yapan Türklerin hesaplarına erişebilecek. O yalan, bu yalan, fili yuttu bir yılan, söyleyin bakalım Bu da mı yalan, yalanı yuhalayalım, hadi masala başlayalım
 

Resmen başlıyor

Yoğun olarak türkler ve Türkiye‘den gelenlerin yaşadığı özel ve tüzel kişilerin banka hesap bilgileri ve Türkiye’deki her türlü kazanç, servet bilgilerini bu sene sonunda Türkiye’den alacağını ALMANYA resmen duyurdu. Almanya, Türkiye‘nin yurt dışındaki türkleri dikkate almadan imzaladığı “Banka ve finansal bilgilerin otomatik paylaşımı” anlaşmasını, bu yıl sonu itibariyle yürürlüğe koyacağını açıkladı ve Almanya Maliye Bakanlığı (BMF), 1 Temmuz  2020 tarihli bir yazıyla, Türkiye’den hesap bilgilerini alacağını duyurdu. Benzer açıklamayı İsviçre de yaptı.
İlgili haberi,  Gazetemiz  İsviçre Arkadaş  farkıyla,  2018 yılı Nisan sayımızda  detaylı olarak yayınlamıştık. O tarihte,  AKP milletvekilinin konuyla ilişkin açıklamalarına da yer vermiştik.Aradan geçen 2.5 yıllık süre, doğru, halktan yana uyarıcı görevini yapan Arkadaş Gazetesi’ni doğrulamış olsada, buna sevinemiyoruz.

 

Her kuruşun bilinmesinin ne mahsuru var? 

Bireyden bireye şirketten, şirkete bunun cevabı değişmektedir. Herkes kendi kendine cevap vermekle ve cevabını bulmakla mükelleftir. Bazı vatandaşlar,  uzun yıllardır üzerinde yaşadıkları ülke Vergi dairelerine vergi formlarını verdiklerinde, birikimlerini   beyan etmemişler ve yanlış beyanda bulunmuşlardır. 
 
Uzun yıllardır türkiye hükümetleri bu konuda kendi vatandaşlarını bilgilendirmemiş, hatta bir nevi teşvik etmişlerdir. Neden?
Şimdi, altın yumurtlayan tavuğun boynuna giyotin dayanmıştır. Sağlam alt yapısı olan  ekonomik Politika izlemeyen siyasi iktidarlar bu sonuca yolaçtılar.Yeteneksiz devlet memur ve bürokratları, politikacıların ihtirasları, günü birlik politika izlenmesi, seçime ve oy almaya  endeksli ruh haliyle politika yaparak  iktidar olanların kurbanı olan vatandaş ise; cezayı çekiyor. Yurt dışında yaşayan vatandaşlar, sürekli kendilerini aldatan politikacılardan, düşürüldükleri bu durumun hesabını soracak mı? 

 

100’e yakın ülke ve buna bağlı olarak OECD ülkeleri de bu ağa bağlanarak otomatik bilgi alışverişinde bulunacaklar. 

Asıl çıkış amacı karapara aklamayı önleme ve takip olan bu sistemin, son aşamada vardığı nokta şudur ; her devlet, kendi ülkesinde yaşayanların banka hesaplarını, bu hesaplara gelen her türlü banka hareketini, borsa veya diğer finansal yatırım gelirlerini, finans kurumlarındaki sigorta ya da sermaye gelirlerini, hesap sahibinin kimlik ve adres bilgilerini, hesap özetlerini, faiz- kar payı ve satış kazançlarını, emeklilik gelirlerini, kira gelirlerini diğer ülke Maliye Bakanlığı’na bildirecek.
1 Ocak 2021’den itibaren Türkiye’nin banka hesaplarını bildirmeye başlayacağını duyurarak, “Federal Merkezi Vergi Dairesi, iletilen veri kayıtlarını filtreleyecek ve yurt içinde yaşayan vergi mükelleflerini vergi numaralarıyla eşleştirecek. Daha sonra ise bilgiler ilgili vergi dairelerine iletilecek. Orada, Türkiye’deki gelirlerin Almanya’daki vergi beyanlarında geçerli şekilde beyan edilip vergisinin ödenip ödenmediği incelenecektir. Ancak bu bilgiler ,daha önceki yılların hesap bakiyeleri ve gelirleri konusunda bir saptamayı da sağlamaktadır.
 

‘Otomatik bilgi değişimi’ Tüm halk kesimini eziyor

 Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üye ülkeleri arasında 2016’da üzerinde uzlaşılan “Otomatik Bilgi Transferi” 1 Ocak 2018 itibarıyla resmen yürürlüğe girdi. Bu anlaşma,  en çok Avrupa ülkelerinde yaşayan sayısal olarak  en çok Almanya’da bulunan Türkiye kökenlileri etkileyecek. Yaşadıkları ülkede sosyal yardım alan bir kişinin,Türkiye’de parası parasal geliri ,emekli aylığı, mülkü, arabası olduğu belirlenirse ;  önce yardımı kesilecek, ardından da o güne kadar aldığı sosyal yardım paraları da faiziyle geri istenecek.  Dahası,  İsviçre’de değişen yabancılar yasasıyla birlikte, hapis cezası ve yurt dışı edilme riski ile karşı karşıya kalınacak.
Avrupa ülkelerinde yaşayan 50 yaş ve üstü Türkiye kökenlilerin yüzde 70’i , gençlerin ise yüzde 30’u işsizlik / Emekli / malulen emekli ya da başka başka adlardaki sigorta sandık ve kasalarına bağımlı olduğu için,  sosyal yardımlarla ayakta kalıyor. Sadece Almanya’da 1 milyon, Avrupa genelinde ise 1.5 milyonu aşkın Türkiyeli, sosyal yardım alarak yaşamlarını sürdürmekteler. Bu yardımlar ülkeden ülkeye değişik adlar altında verilmekteolup,  bu gruptakilerin Türkiye’deki bankalarda paraları, evleri, arabaları ya da herhangi bir mal varlıkları varsa; sosyal yardımları kesilecek. Mal beyanında bulunmayan gurbetçiler, vergi kaçakçısı konumuna düşecek, vergiyi ödemedikleri vergi beyanında doğru bildirimde bulunmadıkları ve haksız yere sosyal yardım aldıkları gerekçesiyle hapis yoluyla beraber, yurt dışı edilme ile karşı karşıya kalacaklar. Tüm bu işlemler yapılırkende, kriminal konumuna, karapara aklayıcısı durumuna sokulacaklardır. Türkiye’de miras yoluyla dahi olsa, mal varlığı bulunanlar ; bunları bulundukları yani ikamet ettikleri ülkede beyan etmekle de mükellefler.
Gurbetçilerin bu anlaşmalardan habersiz olmalarından türk hükümetinin gerekli bilgilendirmeyi vatandaşlarına vermediğinden dolayı ; vatandaşlar iktidarın bu bilgileri, üzerinde yaşadıkları ülke yönetimininin ilgili dairelerine vermeyeceğini umut etmekteydiler… AK Parti iktidarının daha önce oy almak uğruna yurt dışında olanların bir kısmından gelecek toplu paralarla onları emekli etmesi; bu kitleyle beraber diğer türkiyelilere de yarar değil ,zarara yol açmıştır. Örneğin malûlen emekli olan biri, aynı dönemde maaşının yetmemesinden dolayı, tamamlayıcı sigortalardan ek yardım alırken, Türkiye’deki iktidar emekliliğin, Avrupa yasalarına göre yasal olmadığını bilmesine karşın, Türkiye’de emekli etmeye başlamış, şimdi ise bu işlemi ortadan kaldırmış olmasına rağmen; kendi vatandaşını bir nevi sahtekarlığa itmiş ; emekli olanlar, bulundukları ülkeye Türkiye’den emekli maaşı aldıklarını bildirmedikleri için de, aynı dönemde her iki ülkede gelir elde etmişlerdir. Örneğin 1700 TL maaş, ortalama 200 euro/ 250 sfr.ediyor. Bu para buradaki kurumlara bildirilmediğinden, geliri olduğu halde buradaki sigortaları dolandırıcı konumuna düşmüş olan türkiyelileri kötü sonuçlar beklemektedir. Her ne kadarda iktidara mensup milletvekilleri, bu bilgiler otomatik olarak verilmeyecek dese de,  kurumlar şimdiden işlemlere başlamış, yeni müracat edenlerden Türkiye’de emekli olup olmadıklarına dair resmi belge istemeye başlamışlardır. Buna bağlı olarak geri dönüşümlü olarak, bu kurumlardan başka formatta yararlananlardan da aynı belgeler istenebilir.
Türk yetkilileri, ya sahte evrak düzenleyerek, bu bilgileri vermeyecek (AK Partili milletvekilleri verdikleri demeçlerde , ‘bilgiler paylaşılmayacak’ demişlerdi ) ya da gerçekleri olduğu gibi bildirecekler. Her iki durumda da acı sonuç ; buradaki vatandaşlar için kaçınılmaz olacaktır. Genel seçimlerde ,TC. Cumhurbaşkanı’nın yurtdışında yaşayan türkleri, bulundukları ülkenin  siyasi parti ve iktidarlarına karşı, Provake etmesinin acı sonuçları ortaya çıkmış; son olarak Avusturya, 1000 türk kökenlinin aynı anda Türkiye vatandaşı olduğunu saptayarak, Avusturya vatandaşlığından çıkartmıştı.  
 

 Bir örnek: 

Geçtiğimiz senelerde Hollanda’da meydana gelen olayda, bu kapsamda türk vatandaşının kimlik bilgileri ile üzerinde kayıtlı ne varsa otaya çıkaran Hollandalı memurlara karşın; oradaki türk kökenli avukatlar ; “bu bilgileri Hollanda resmi makamları hukuksuz olarak ele geçirmiş ve müvekkillerimiz hakkında yasal olmayan işlemler yapmışlardır“  diye tv’ lerde feryat ederlerken, aynı mantıkla hareket ettiklerini unutmakta ya da reklam yaparak müşteri kotarma çabasına girmekteler. Yardım almak için belli şart ve kuralların olduğu,  her ülkede, her birey tarafından bilinmektedir. Yardım beyanında, hatta vergi formunda dahi, ‘’yurt dışında mal varlığın var mı? Banka hesap numaralarını ve varsa paranı beyan et ,herhangi bir şirkette hissen ya da ortaklığın varsa bildirimde bulun.’’ hanelerine ‘’yok–yok ‘’diyerek yanlış beyan verilmesinin suç oluşturduğu  herkes tarafından bilinir.Vergi yasası açısından  ya da sosyal sigortalardan bu sekilde para almanın, suç olmadığını da  kimse iddia edemez. Bu uygulama, bu güne kadar yapılan bir dizi hata, bilgisizlik ve aç gözlülükten kaynaklanmakta, hatta bunu kötüye kullananların da olduğu kesin olmakla beraber; uygulamanın en çok, garip gurabayı, fakiri, ekonomik durumu gerçekten iyi olmayanı vuracağı ; kesindir. 
 

Soru nerden buldun? Cevap ???? 

Bu uygulama sonucu oluşacak  duruma inanmak istemeyen, şaşkınlıktan ya da pişkinlikten son güne kadar beklemiş olanların sayısının ise; çok yüksek olduğu görülmektedir.

Hapis yolu göründü 

Sosyal yardım alıpta mal varlığını beyan etmeyenlerin alacağı cezalar ise şunlar olacak : Sosyal yardımı kesilecek. Vergi kaçırmadan dolayı cezayi müeyyide uygulanacak. Cezai sorumluluktan dolayı, hapis cezası uygulanabilecek, emeklilik maaşı alıyorlarsa buna el konulabilecek. Bu durumda olanların, yurt dışı edilmeleri de kaçınılmaz. Gidip kendini ihbar eden kişi ise, sadece vergiyi ödeyerek, cezai sorumluluktan kurtulabilecek.
Otomatik Bilgi Transferi anlaşmasına göre, üye bir ülke, kendisinden istenmesi durumunda, vatandaşının  banka bilgilerini,  diğer üye ülkelere vermek zorundadır.
Her ne kadar, parasal imkânları iyi olmasına rağmen, bulunduğu yabancı ülkeden sosyal yardım almak amacıyla kötü niyetli davrananları hedef alsa da, bu anlaşmanın uygulamaya koyulmasıyla beraber;  gerçek mağduriyetlerin meydana gelme ihtimali de oldukça fazladır.
Ayrıca, Türkiye’nin imzaladığı bu antlaşma metnini ,AK Parti İstanbul eski Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu’nun(*) konuya ilişkin yurt dışındaki vatandaşlara yönelik  verdiği kaçamak yanıtları ;  2018 nisanında yayınladık(**).
 Şurası bir gerçek ki, AKP iktidarı ele geçirdiğinden  bu yana, geçmiş iktidarlara göre, daha fazla kendi vatandaşına‚ ‘sağmal inek‘ muamelesi yapamakta,onları döviz makinesi olarak görmektedir, her defasında yurtdışındaki gurbetçiyi aldatmaktadır..Birçok kez,dövizli askerlik yasasındaki ödenecek döviz miktarlarıyla oynadılar, seçimler yaklaşınca bazen düşürüp, birkaç ay sonra tekrar yükselttiler. Bu konudaki son icraatları  ise, kanunları geriye dönük çalıştırıp, vatandaştan döviz sızdırmak oldu.
‘‘ Askerlik çağına  gelenler istedikleri ülkede Askerlik yapabilir ve bu askerlik  terhisle  sonuçlandığında Türkiye’de de askerlik yapmış sayılıp, her hangi bir yükümlülüğe tabi olunmaz’’diye  değiştirilen yasadan yararlanan  on binlerce  gurbetçi, devletine güvenerek; üzerinde  yaşadıkları ülkelerde  askerlik  yapmaya başladılar ve Türkiye’ye bu durumu  konsoloslukları  aracılığıyla deklere  ederek,  askerliklerinin 40 yaşına kadar  ertelenmesini ve akabinde  adı  geçen yasayla herhangi bir sorumluluğa tabi tutulmadan  terhis  işlemlerinin yapılmasını talep etmiş; bu yasal  haktan yararlanmaya  başlamışlardı..Gelin görün ki, sonuç öyle olmadı. Örneğin; İsviçre’de Hasan oğlu Hüseyin,  askerlik yapmaya başlamış ve 33 yaşına  kadar  askerliği  devam etmiş ve   müracaat  ettiği  andaki  kanun  hükmüne  göre,’’Teskere  edildiği  an; Türk ordusundan da  terhis edilecektir’’ diye ilgili kanun  hükümü gereğince ; askerlik erteleme  belgesini  almıştı. Bir  gece yarısı  çıkarılan  yasayla, bütün haklar  iptal edilerek, uluslararası  hukuk ve hukuğun en temel kavramı çiğnenerek, yeni çıkan yasa, vatandaşın aleyhine olarak  geriye  dönüşümlü işletilmiş; sayısı yüzbinleri  bulan yurt dışındaki T: Cumhuriyeti  vatandaşı, birden bire; ‘’6250 EURO para ödeyerek  askerlikten  terhis edileceklerini ,bunu yerine  getirmeyenlerin  Türkiye’ye girişlerinde mecburen ödemeleri ya da tutuklanmaları  veya  Türkiye’den  çıkışlarının  bu parayı  ödemedikleri  zaman  imkansız olacağı ‘’ ortaya çıkmıştır.
 Görünen köye kılavuz gerekir mi?  Klavuzu karga olanın burnu, her dahim kötü kokularla iç içedir.  
 
(*) Yeneroğlu artık AKP üyesi değildir İstanbul milletvekili olarak görev yapmaktadır. 
 
(**) Yeneroğlu’nun 2018’de konuya dair yaptığı açıklamalar için, konuya ilgi duyanlar, inernet sitemizdeki şu sayfaya giriş yapabilir: 
 
 
(Arkadaş)