Kitle örgütlerinin popüler bir girişimi, uzun süreli hapis cezasına çarptırılmamış olmaları ve temel düzeyde ulusal dil bilgisine sahip olmaları koşuluyla, beş yıldır İsviçre’de yaşayan kişilerin vatandaşlığa kabul edilmesine izin verilmesini istiyor.
Girişim, “dışlama politikasını” kınayan “Aktion Vierviertel” (“Action Quatre quart”) tarafından başlatıldı. Sosyalist Parti üyesi olan dernek başkanı Arber Bullakaj’a göre “Artık komün sayısı kadar vatandaşlığa kabul yasası var. Her kanton, her komün bunu farklı yapıyor, aynı İsviçre’den bahsediyor olsak bile bu çok saçma ve mevcut sistemin saçmalıklarına bir son verilmeli.”
“Keyfiliği bırakın
Arber Bullakaj, “Kanun mevcut gerçeklikle uyumlu değildir. Ortak ve kantonal ikamet sürelerimiz var. İnsanlar hareket edemiyor, aksi takdirde süreç sıfırdan yeniden başlıyor, bu da nüfusun hareketliliğine karşılık gelmiyor” diyerek sözlerine devam ediyor.
Arber Bullakaj sözlerini şöyle noktalıyor: “Ve bizim girişimimizle çok önemli olan şey, adayın genel olarak yaşamıyla, söz konusu entegrasyonla, kriterlerin yerine getirilmesiyle ilgili öznel duygulara dayanan retlere ilişkin keyfiliğe son vermektir” İmzaların toplanmasına en kısa sürede başlanacağı duyuruldu.
Yeşiller üç yıl sonra vatandaşlığa kabul talep ediyor
Yeşiller Partisi’nin seçim programında “İsviçre’de doğan kişilerin, ebeveynlerinin İsviçre pasaportu olmadığı gerekçesiyle entegrasyonlarını kanıtlamak zorunda kalmamaları gerektiği” belirtiliyor ve Fransa ve ABD’deki gibi toprak hakkı ilkesinin uygulanması talep ediliyor. Bunun yansıra Yeşiller, vatandaşlığa kabul başvuruları için bekleme süresini daha da kısaltmak istiyor. Programlarında, “İsviçre’de üç yıldan fazla bir süredir yasal statüde yaşayan herkes için vatandaşlığa geçme hakkını” yasal olarak tanımak istediklerini belirtiyorlar.
Bu, İsviçre’de yerleşik kişilerin yanı sıra sığınmacılar ve geçici olarak kabul edilen kişiler için vatandaşlığa kabul hakkı anlamına gelmektedir. (Arkadaş)