UNİA KADIN KONFERANSI YAPILDI

Nilgün ÖZDAL

İki gün süren konferans 24 ve 25 Mayıs’ta Solothurn’da yapıldı. «İki büyük kadın grevi sonrasında neler yapılacağı Unia Kadın Konferansı 2024’ün ana teması oldu.

Unia Sendikası üyesi kadınlar, önemli temel sorulara karar vermek, fikir alışverişinde bulunmak ve ağ kurmak için Solothurn’da buluştu. Tüm İsviçre’den gelen 140 kadın, Solothurn’da düzenlenen 12. Unia Kadın Konferansı’nda bir araya geldi. Sendikacı kadınlar birlikte geçmiş kadın grevleriyle ilgili deneyimlerini, işyerlerindeki eylemlerini ve kazanımlarını anlattılar. Ayrıca, bundan sonraki mücadele biçimlerini ve mücadelenin devamlı olmasının gerektiğini, sadece 14 Haziran ile yetinilmemesi gerektiğini belirttiler. Yapılan atölye çalışmalarıyla, yeni mücadele yöntemleri ve araçları, talepleri belirlenip karara bağlandı
Bir temizlik firmasında çalışan iki göçmen işçi kadın, iş yerinde öğle yemeğinde 14 Haziran’ı kutlamak istediklerinde işverenin engel olması sonucu kendiliğinden bir toplu eyleme dönüştüğünü ve sendikanın desteğiyle uzun zamandan beri talep ettikleri yol parasını ve maaş eşitliğini elde ettiklerini anlattı. Neredeyse tamamı göçmen olan ve çoğunluğu kadın olan işçilerin dil bilmemesinin hak gasplarını artırdığını ifade ettiler.
Neuenburg’da saat endüstrisinde çalışan bir kadın işçi, bir gün bile hasta olduklarında izin almaya korktuklarını, hastalık izni alanların keyfi olarak işten atılabilindiğini ve kazanılmış yasal haklarına sürekli saldırı olduğunu belirtti. Daha güçlü, kadınların özel ihtiyaçlarını göz önüne alan bir toplu sözleşmeye ihtiyaç duyduklarını ve her gün mücadele etmek zorunda olduklarını anlattı.
Waadt’dan gelen bir eczane asistanı kadın, ezici çoğunluğu kadın olan asistanların maaşlarının çok düşük, sorumluluk ve çalışma koşullarının ise ağır olduğunu belirtti. İş saatleri dışında sürekli eğitim programlarına katılmak zorunda olduklarını, ancak çoğunu kendilerinin ödediğini, doktorların hastanelerin yükünü azaltmak için daha fazla danışmanlık ve küçük tedaviler üstlendiğini anlattı. Şikayet ve eleştirilere sıkça maruz kaldıklarını, danışmanlık yüklerinin ağır olduğunu ifade etti. Dikkate alınmak, görünür olmak ve daha iyi koşullarda çalışmak için imza toplandığını vurguladı ve herkese onları desteklemesi için çağrıda bulundu.
Ayrıca kadınlar, feminist bir GAV (toplu sözleşme) içeriğini tartışıp hazırlanan kılavuzu kabul ettiler. Buna göre, GAV müzakerelerinde ücret eşitliği, ebeveyn izni ve cinsel taciz veya ayrımcılığa sıfır tolerans gibi konuların ele alınması talep ediliyor. Asgari ücretin yürürlükte olduğu kantonlarda işverenlerin bazıları artık toplu sözleşmeye gerek olmadığını savunduklarını belirtildi. Ancak İşçi kadınlar, toplu iş sözleşmesinin önemine ve özellikle kadınların yararına maddelerin eklenmesi gerektiğine vurgu yaptılar. Ayrıca 5000 franklık bir asgari ücret talep ediliyor. Çünkü düşük ücretli sektörlerde özellikle çok sayıda kadın çalışmaktadır. Bu nedenle, tüm kadınlar 21 Eylül’de büyük ücret mitingine katılmalı çağrısı yapıldı.
Toplu iş sözleşmeleri müzakerelerinde iş saatlerinin düşürülmesi, cinsel tacizlere karşı önlem ve yaptırımların artırılması, doğum izninin yasal olarak 14 haftadan 20 haftaya çıkarılması, ücretsiz izin alanların iki yıla kadar işe dönme garantisi olması, iş yerlerinde eğitim kurslarının verilmesi gibi gelecek dönemde öncelikli olan konular tartışılıp karara bağlandı. Yeni Emeklilik reformu BVG21’in emeklilikte yoksul olacakların daha da yoksul olmasına sebep olacağı ve buna karşı daha güçlü bir kampanya yürütülmesi karara bağlandı.
Filistin İsrail savaşı ve İsrail saldırılarının hemen son bulması konusunda sendikanın buna karşı tutum alması da tartışılıp karara bağlanan konular arasındaydı
Tartışılan konular 14 Haziran kadın grevinin gündemini oluşturan konulardı.