TANINMIŞ İSİMLERDEN FİLİSTİN’E YARDIM ÇAĞRISI

İSVİÇRE’NİN ÖNDE GELEN İSİMLERİ FİLİSTİN’E YARDIM İÇİN BİR ÇAĞRI İMZALADI

İsviçre’nin önde gelen isimleri tarafından imzalanan bir açık mektup Kantonlar Konseyi’ne gönderilerek, yerinden edilmiş 5 milyon Filistinliye acil yardım sağlamaktan sorumlu BM kuruluşu UNRWA’nın desteklenmesi istendi. 17 Ekim günü basına açıklanan mektup, İsviçre Konfederasyonu eski Başsavcısı Carla del Ponte, ICRC eski direktörü Yves Daccord ve eski diplomat Jacques de Wattewill tarafından da imzalandı. Fransızca konuşulan İsviçre’de çağrı, İsviçre Médecins du Monde (Dünyanın Doktorları) Derneği’nin kurucusu Nago Humbert tarafından koordine ediliyor.
9 Eylül’de Ulusal Konsey, 7 çekimser oyla 99’a karşı 88 oyla UDC/SVP’nin UNRWA’ya ayrılan fonun kesilmesi yönündeki önerisi lehinde oy kullanmıştı. UNRWA, Filistinlilere temel yardım sağlayabilen tek kurumdur. Kesinti, sorumlu komitenin ve Federal Konseyin tavsiyesine aykırı olarak oylanmıştı. Konu şimdi Üst Meclis’in önünde.
UNRWA’ya yönelik saldırılar, Filistinlilerin geri dönüş hakkını BM sistemi içinde güvence altına aldığı için bu kurumdan nefret eden İsrail tarafından düzenleniyor. İsrail devleti, 7 Ekim 2023’teki katliamın ardından ajansı Hamas’la suç ortaklığı yapmakla itham etmişti. Bu suçlamalar, Fransa’nın eski Dışişleri Bakanı Catherine Colonna başkanlığında yürütülen bağımsız bir soruşturma sonucunda geçersiz kılınmıştı.
Mektupta İsviçre’nin İsrail hükümetinin gerçek dışı söylemine inatla bağlı kalması, şu anda tüm bölgeyi ölümcül ve tehlikeli bir hızla ateşe veren bu savaş politikasına kölece uyum sağlamakla eşdeğer görülüyor.
UNRWA’nın ötesinde, Benjamin Netanyahu’nun aşırı sağcı siyonist hükümetinin hedefinde artık BM de var. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres bile İsrail’de istenmeyen adam ilan edildi. Bu durum uluslararası hukukun yapısını sarstı.
BM’ye göre yaklaşık 1.8 milyon Gazzeli yüksek düzeyde gıda güvensizliğinden dolayı acı çekiyor. UNRWA direktörü Philippe Lazzarini’ye göre bu, planlı bir kıtlık. Bu, soykırım gerçeğinin tanımlanmasında insanlığa karşı işlenen diğer suçlarda olduğu gibi dikkate alınabilecek unsurlardan biridir.
Mektupta, «İsviçre bu dehşete ortak olmaya devam ederse, bir gün bunun hesabını vermek zorunda kalabilir. Devletler Konseyi bu sorumluluğu üstlenebilecek mi?» ifadeleri yer alıyor. (Arkadaş)