Federal Konsey, oturma izninin verilmesinden sonraki ilk üç yıl için göçmenlere daha az yardım sağlamak, böylece sosyal yardım maliyetlerini azaltarak, üçüncü ülkelerden (AB dışından) gelen kişilerin koşullarını zorlaştırmak istiyor. Aynı zamanda, oturma izni almak için entegrasyon koşullarını da zorlaştırmaktadır. Yasada yapılması öngörülen değişikliklere göre, kişinin, eşinin ve reşit olmayan çocuklarının entegrasyonunu teşvik edip etmediğinin doğrulanması istenecek ve bu değişiklikler, Federal Yabancılar ve Entegrasyon Yasasına dahil edilecektir.
Yasa tasarısının danışma komisyonundaki istişaresi sırasında, meslek birlikleri, eşit olmayan muameleyi vurgulayan “insanlık dışı” bir yasa tasarısına şiddetle karşı çıktılar. İsviçreli bir sosyal hizmet ve meslek derneği olan AvenirSocial’ın genel sekreter yardımcısı AnninaGrob, “Geçim yardım ücretinin düşürülmesi savunmasız insanları daha da tehlikeli bir duruma sokar” diyor. Projenin esas olarak aile birleşiminden yararlanan insanları, çok sayıda çocuklu aileyi ilgilendirdiğini belirtiyor. Derneğe göre, araştırmalar olumsuz bir finansal teşvikin, iş dünyasına entegrasyon üzerinde herhangi bir etkisinin olduğunu göstermiyor.
Akrabalarının entegrasyonunu doğrulama zorunluluğu
AnninaGrob ayrıca tartışılan tasarının ikinci bir sorunlu yönünün de “ilgili kişilerin akrabalarının entegrasyonunu doğrulama zorunluluğu” olduğunu söylüyor. AnninaGrob, “Yetkili makamların, ilgili kişilerin bu yükümlülüklere uyup uymadıklarını belirlemeyi nasıl planladıkları açık bir sorudur ve bu nedenle keyfi olması muhtemeldir. Yeni hükümlerin aile üyeleri arasında bir tür ‘akraba sorumluluğu’ getireceğinden bahsetmiyorum bile” diyerek korkularını dile getiriyor.
Hükümetin açıklayıcı raporunda, “Aile birleşimi yoluyla gelen kişilerin uzun süre sosyal yardım alma olasılığı daha yüksektir. Yabancıların aile üyelerinin entegrasyonunu teşvik etmesini ve desteklemesini zorunlu kılan ek bir entegrasyon kriteri yasaya dahil edilmelidir” ifadeleri yer alıyor.
Federal Konsey, bu iki zorlaştırıcı unsurla, tamamen kantonlar ve belediyeler tarafından karşılanan sosyal yardım maliyetlerini düşürmeyi hedefliyor. Devlet, İsviçrelilerin %2,3’üne karşı, sosyal yardım alma oranı %8,8 olan üçüncü ülke vatandaşlarını hedef alıyor. Çocuklu aileler özellikle etkileniyor ve bekar ebeveynler olduklarında daha da fazla etkileniyorlar. İleri yaştaki çocuksuz çiftlerin mesleki entegrasyonu da kırılgandır. Sosyal yardımdaki kesinti, üçüncü bir ülkenin vatandaşı olmaları durumunda, İsviçre vatandaşlarının aile üyeleri için de geçerlidir. Ancak, mülteciler için geçerli değildir. Çünkü devletin onlara Cenevre Sözleşmesi kapsamında, sosyal yardım açısından kendi vatandaşlarıyla aynı muameleyi sağlaması gerekiyor.
Sosyal yardım, kantonların yetkisinde olduğundan, kesintinin kapsamını belirlemek de kantonlarıninisiyatifinde olacaktır. Federal Konsey, kantonları, sığınmacılara ve geçici olarak kabul edilen kişilere sağlanan ve hâlihazırda yürürlükte olan %20’lik yardım indiriminden “esinlenmeye” çağırıyor. Eğer bu indirim uygulanırsa, aylık 1.000 franklık bir yardım paketinden (İsviçre Sosyal Yardım Kuruluşları Konferansı tarafından kira ve sağlık sigortası hariç harcamalar için önerilen tutar) yararlanan kişilere 800 frank verilecektir.
Teşvik etkisi
2010 ve 2019 yılları arasında sosyal yardım maliyetleri 900 milyon frank artarak 2,8 milyar franka yükseldi. Federal Konsey, bu yeni tedbirlerin sosyal yardım harcamaları üzerinde herhangi bir ekonomik sonuç doğurmayacağını ileri sürmektedir. Öte yandan, kazançlı bir faaliyete başlamaları ve kendi ihtiyaçlarını karşılamaları için ilgili kişiler üzerinde yaratacağını düşündüğü bir teşvik etkisine güveniyor.
AvenirSocial’ın genel sekreter yardımcısı AnninaGrob, “Bu önlem amacına ulaşmayacaktır. Çünkü insanların entegre olabilmesi için, onlara ekonomik hayata katılmaları için gerçek fırsatlar sunmalısınız” diyor. AvenirSocial’in genel sekreter yardımcısı bugörüşünü, “Özerkliği ve entegrasyonu sürdürülebilir bir şekilde artırmanın en iyi yolu profesyonel desteği güçlendirmektir. Sosyal hizmetlere yatırım yapmalıyız ki profesyoneller bireysel takip yapmaya vakit bulsun” diye savunuyor. Winterthur şehrinin, %100 pozisyon için çalışan başına düşen dosya sayısını 120’den 80’e indirerek, daha fazla insanı sosyal yardımdan çekmeyi ve bir yılda 2,7 milyon frank tasarruf etmeyi başardığını belirterek, “Bu model kendini kanıtladı” diyor. (Arkadaş)