Schengen hassasiyeti sürüyor

 

Schengen vizeleri Ankara ile Avrupa Birliği arasında hassas bir konu olmaya devam ediyor. İsviçre de dahil olmak üzere çoğu Avrupa ülkesine seyahat etmelerini sağlayan bu belgeyi almak Türkiye’de yaşayanlar için gerçek bir engel.

Son altı ya da yedi yılda koşullar çok daha zorlaştı. 2015 yılında bu vizenin alınmasına ilişkin ret oranı %4’ü geçmemiştir. Bu oran 2019’da %10’a, 2021’de ise %19’a ulaşmıştır.

Geçmişte vize almış olan vatandaşlar bu değişiklikten muaf değiller.Özellikle Ab ülkelerinde okuyan Türkiye kökenli öğrenciler veya ailesiyle birkaç gün geçirmek için Türkiye’ye gelen kişiler, maddi kaynaklarını kanıtlamak için kendilerinden vize alma prosedürünü uzatmaktan başka bir amacı olmayanek belgeler istendiğini söylüyorlar.

 

Siyasi ve ekonomik yıkım

Bu değişikliklerin ilk nedeni, Türkiye’de son yıllarda önemli ölçüde kötüleşen ekonomik durumdur. Bir yıllık enflasyon oranı Eylül ayında %83’ü aşarak son 25 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Siyasi açıdan da hukukun üstünlüğü, özellikle 15 Temmuz 2016’da sözde darbe girişiminden bu yana önemli gerilemeler kaydetmiştir.

Bu iki faktörün bir araya gelmesinin otomatik bir etkisi oldu: bu boğucu iklimden kaçmak isteyen Türkiye vatandaşlarının vize başvurularında patlama yaşandı. Geçtiğimiz yıl bu başvurular 2020 yılına kıyasla %19 oranında artış gösterdi.

Ancak Avrupa devletleri için vize vermenin temel kriteri, başvuru sahibinin belgenin süresi dolmadan ülkesine döneceğine dair kanaattir. Türkiye için bu durum giderek daha az geçerli olmaktadır. Avrupalı bir diplomat Türkiye’yi artık “yüksek göç riski” altında değerlendirdiklerini vurguluyor. Ona göre, Erasmus öğrencileri de dahil olmak üzere, giderek daha fazla Türkiye vatandaşı vizesi olmasına rağmen AB ülkelerine iltica başvurusunda bulunuyor ki bu tamamen yeni bir durum.

 

Türkiye bu duruma itiraz ediyor

Ankara bu durumdan memnun değil. Türkiye bu yaz Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne bir rapor göndererek “ayrımcılıktan” şikâyetçi oldu.Vize konusu aynı zamanda Türk yetkililerin yıllardır Avrupalı yetkililerle yaptıkları tüm görüşmelerde sistematik olarak gündeme getirdikleri bir konudur.

Oysa Schengen vizelerinin 2016’dan önce kaldırılması, “göç paktı” imzalandığında AB tarafından vaat edilen taahhütlerden biriydi. AB bu tutumunu, Türkiye’nin vizelerin kaldırılması için gerekli tüm kriterleri karşılamadığını söyleyerek gerekçelendiriyor. Özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın reddettiği terörle mücadele yasalarında reform yapılmasını istiyor.

“AB ayrıca Türkiye’nin vize politikasını AB ile uyumlu hale getirmesini ve özellikle de Türkiye’nin tanımadığı bir AB üyesi olan Kıbrıs Rum Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik vize uygulamasını kaldırmasını istemektedir. Türkiye-Avrupa ilişkileri uzmanı ve araştırmacı Çiğdem Nas’a göre, Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde çözüleceğini söylediği noktalardan biri de bu.”

“Bu nedenle Türkiye’nin tüm kriterleri yerine getirdiğini ya da AB’nin bugün vize serbestisini kabul ettiğini görmek zor.” Dolayısıyla konu şimdilik çıkmaza girmiş durumda ve Türkiyeliler arasında belli bir aşağılanma ve kızgınlık hissi yaratıyor. (Arkadaş)