Unia sendikası ve birçok paydaş tarafından hazırlanan “Manifeste du care” (Bakım Manifestosu), sağlık emekçilerinin iş koşullarını iyileştirmek ve hasta bakım kalitesini artırmak için köklü önlemler öneriyor.
Uzun süreli bakım ve destek alanında, Batılı toplumlarda hızla yaşlanan nüfus ve nitelikli personel eksikliği nedeniyle ciddi bir kriz yaşanmakta. Bu durum, hasta bakım hizmetlerinin kalitesinin hızla düşmesine yol açıyor. İsviçre’deki durum özellikle alarm verici boyutlara ulaşırken, Unia, bu sorunu çözmek için sektör profesyonelleri ve diğer paydaşlarla bir araya gelerek yapısal çözümler geliştirmeye başladı.
ÖFKENİN SEBEPLERİ VE ÇÖZÜM ARAYIŞI
2024 yılı Şubat ile Temmuz arasında, sektör çalışanları ve ilgili kurumlar arasında çeşitli atölye çalışmaları düzenlendi. Bu çalışmaların sonucunda, bakım sektöründeki sıkıntıları ve çözüm yollarını ele alan 39 sayfalık bir “Bakım Manifestosu” oluşturuldu. Manifesto, bakım hizmetleri sunan sağlık çalışanlarının katılımı ve deneyimlerinden faydalanarak hazırlandı. Çalışanların iş koşullarının her geçen gün kötüleşmesi, fiziksel ve duygusal tükenmişlik, zorlayıcı çalışma saatleri ve hasta bakımı ile verimlilik arasındaki dengenin giderek bozulması, sektördeki öfkenin nedenleri arasında yer alıyor. Unia’dan Enrico Borelli, “2021’de halkın desteğiyle kabul edilen hemşirelik hizmetleri için güçlü bir inisiyatif olmasına rağmen, dört yıl içinde somut bir değişim olmadı,” diyerek, politika ile toplumun beklentileri arasındaki uçurumu vurguladı. Manifestoda yer alan çözüm önerileri, 2035 yılına kadar sektörde gerçek bir dönüşüm sağlamayı hedefliyor. Bu dönüşüm, yaşlı bakımını toplumun öncelikli sorunu haline getirecek ve sağlık emekçilerinin koşullarını iyileştirerek onların mesleklerini daha saygın bir hale getirecek. Borelli, “İsviçre’nin 2040 yılına kadar 900 yeni bakım evi ve 54.000 yeni yatak ihtiyacı olacak,” diyerek, bu değişimin gerekliliğini vurguladı.
SOMUT ADIM GEREKLİ
Manifesto, bakım sektörünün finansmanını ele alırken, kamu kurumlarının rolünün güçlendirilmesi ve toplumlar arası dayanışmanın artırılmasını öneriyor. Ayrıca sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını düzeltmek amacıyla, iş yüklerinin azaltılması, meslek içi eğitimlerin ulusal düzeyde harmonize edilmesi ve çalışma saatleri ile dinlenme sürelerinin sağlık kalitesine etkisi göz önünde bulundurulması gerektiği belirtiliyor. Bakım hizmetlerinin kâr amacı gütmeden insan odaklı olması gerektiği ve tüm eğitim sistemine entegre edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu reformlarla, İsviçre, dışarıdan nitelikli iş gücü almadan, kendi vatandaşlarıyla bu ihtiyacı karşılamayı hedefliyor. Bununla birlikte, ülkede sağlık sistemine katkı sağlayan göçmen kökenli ülkelerin de bakım sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Borelli, manifesto kapsamında sunulan hedeflerin ulaşılabilir olduğunu belirterek, “Çeşitli paydaşların bir araya gelmesi, bu hedeflerin hayata geçmesi için politikaları etkileyecektir,” dedi. Bakım sektörünün geleceği için atılacak bu adımlar, sadece sağlık emekçilerinin değil, tüm toplumun yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. (Arkadaş)