ZORLA ÇALIŞTIRMANIN SONUÇLARI: DAHA FAZLA KURBAN VE BÜYÜK KÂRLAR
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) son çalışmasına göre 2021 yılında dünya genelinde 27,6 milyon kişiyi, yani her bin kişiden 3,5’ini etkileyen zorla çalıştırma sonucu patronların kârlarıyla birlikte kurbanlar da artıyor. Özel sektörde ise bu uygulama ve rakamlar son yıllarda daha da artmıştır. ILO bunu, hem mağdur sayısındaki artış hem de daha yüksek getiri nedeniyle olağanüstü bir artış olarak tanımlıyor. Araştırmaya göre, bu olgu tüm dünyayı ilgilendiriyor ve hiçbir bölge bundan azade değil. Nüfusa oranla en yüksek vaka yoğunluğu binde 5,3 kişi ile Arap Devletlerinde görülürken, bunu Avrupa ve Orta Asya (binde 4,4), Amerika, Asya ve Pasifik (binde 3,5) ve Afrika (binde 2,9) takip etmektedir. Zorla çalıştırma vakalarının çoğunluğunu, neredeyse her 10 vakadan 9’unu, özel sektör oluşturmaktadır. Bu vakaların %63’ü emek sömürüsü ile ilgilidir ve sanayi, hizmetler, tarım, ev ekonomisi gibi tüm meslek alanlarını etkilemektedir. Ticari cinsel sömürü vakaların %23’ünü oluşturmaktadır. Mağdurların çoğunluğunu kız çocukları ve kadınlar, yaklaşık dörtte birini ise çocuklar oluşturmaktadır. Geriye kalan %14’lük kısım ise devlet tarafından zorla çalıştırma olarak nitelendirilmektedir (araştırma kapsamında incelenmemiştir). Yüz binlerce erkek ve kadın da sokaklarda dilenmeye ya da yasadışı faaliyetlerde bulunmaya zorlanmaktadır.
MİLYARLARCA DOLAR GELİR
ILO raporu, insan tacirleri ve suçluların, on yıl önce zorla çalıştırma mağduru başına 8.269 dolar olan kazançlarına kıyasla bugün yaklaşık 10.000 dolar gelir elde ettiğini tahmin etmektedir. Bu zorlayıcı uygulamalar, Asya ve Pasifik (62 milyar), Amerika (52 milyar), Afrika (20 milyar) ve Arap Devletlerinin (18 milyar) önünde, yılda 84 milyar dolar ile Avrupa ve Asya’da en yüksek yasadışı kârı elde etmektedir. Ticari cinsel sömürü, toplam kârın %73’ünü oluşturarak en yüksek kârı sağlamaktadır. Bu, mağdur sayısının toplamın sadece %27’si olmasına rağmen böyledir. Bunu sanayi (35 milyar dolar), hizmetler (20.8 milyar), tarım (5 milyar) ve ev işleri (2.6 milyar) takip etmektedir. Bu yasadışı kazançlar, işçilerin hakkı olan ancak onları sömürenlerin elinde kalan ücretlere karşılık gelmektedir.
YOKSULLUK DÖNGÜSÜ
ILO raporunda “Zorla çalıştırılan işçiler, ücretlerinin kasıtlı ve sistematik olarak kesilmesi en yaygın olanlardan biri olmak üzere, çeşitli zorlama biçimlerine maruz kalmaktadır. Zorla çalıştırma, yoksulluk ve sömürü döngülerini devam ettirmekte ve insan onurunu zedelemektedir. Artık durumun daha da kötüye gittiğini biliyoruz. Uluslararası toplum acilen bir araya gelerek bu adaletsizliğe son vermek, çalışanların haklarını korumak ve herkes için adalet ve eşitlik ilkelerini savunmak üzere harekete geçmelidir” ifadeleri yer alıyor.
Bu bağlamda raporun yazarları, “yasadışı kazanç akışını durdurmak ve failleri adalete teslim etmek için acilen tedbir alınması gerektiğini” vurgulamaktadır. Önerilen çözümler arasında yasal çerçevelerin güçlendirilmesi, yasaların uygulanmasından sorumlu olanların eğitilmesi, iş teftişinin yüksek riskli sektörlere yaygınlaştırılması ve iş hukuku ile ceza hukukunun uygulanması arasındaki koordinasyonun geliştirilmesi yer alıyor. ILO’ya göre, bu önlemler yine de “temel nedenleri öncelikli olarak ele alan ve mağdurları koruyan” küresel bir yaklaşımın parçasını oluşturmalıdır; bu olmadan zorla çalıştırmanın ortadan kaldırılamayacağına inanmaktadır. (Arkadaş)