Kiracıların yasal statüsüne saldırı!

 

Büyük belirsizliklerin ve krizlerin yaşandığı bu dönemde işçiler yüksek enflasyon, artan enerji maliyetleri ve sağlık sigortası primleriyle karşı karşıya. Bunun yanı sıra, çalışma koşulları kötüleşiyor, aşırı esnekleşme, gece ve Pazar günleri çalışma için yasal korumanın zayıflatılması, Ettlin önergesinin kabul edilmesiyle kantonal asgari ücretlere yapılan saldırı, ikinci sütunun ortadan kaldırılacağının açıklanması ve kadınlar için emeklilik yaşının zorla yükseltilmesi söz konusu. Ülkedeki burjuva vurguncu kesim şimdi de kiracıların statüsüne saldırıyor. Özellikle de emlak lobisi ve büyük ev sahipleri kiracılık yasasını ve kiracı korumasını büyük ölçüde zayıflatmak istiyor. Oysa kiracılar zaten aşırı kiralarla karşı karşıya. İsviçre Kiracılar Derneği’ne (Asloca) göre, kiracılar kira için ayda ortalama 370 CHF fazla ödüyor. Ancak hiçbir şey ev sahibi lobisini ve onun hizmetindeki UDC/SVP ve FDP’nin başını çektiği burjuva sağ kanadı daha da fazlasını elde etmeye çalışmaktan alıkoymuyor.

Ulusal Konsey, eski seçilmiş temsilcilerin iki parlamento girişimini onayladı. Zürih’ten UDC/SVP’li Hans Egloff tarafından sunulan ilk önerge “kötü niyetli kiralamaların önlenmesi” çağrısında bulunuyor. Bu önerge, örneğin birkaç ay süren bir iş seyahati durumunda, kişinin evini kiraya verme hakkını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Ev sahibi, kiracıyı daireyi terk etmeye zorlayarak kiralamayı reddetme konusunda tam yetkiye sahip olacaktır. Ev sahibi daha sonra daireyi fahiş bir fiyatla yeniden kiralamakta serbest olacaktır! PLR’den Giovanni Merlini’nin ikinci girişimi, Bern’den Christa Markwalder tarafından ele alındı ve ev sahibinin kendi ya da yakınlarının ihtiyaçları durumunda prosedürü basitleştirmeyi amaçlıyor. Amaç, mevcut yasaya göre kiracıları haksız işten çıkarmaya karşı koruyabilen ya da evlerini terk etmek zorunda kalan insanlar için ciddi sonuçları olan prosedürleri hızlandırmaktır. Bu girişim, İsviçre’de koruma zaten zayıf olsa da, kira kontratının feshini kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda misilleme amaçlı işten çıkarmaya karşı koruma da zayıflayacaktır.

Bu iki girişimin Kantonlar Konseyi tarafından ele alınması bekleniyor. Ancak Asloca şimdiden referandum yoluyla bunlara karşı mücadele edeceğini açıkladı. Özellikle de kiracıları hedef alan iki girişim daha hazırlık aşamasındayken. Biri konut sıkıntısı durumunda ilk kiraya itiraz etme imkânını ortadan kaldırmayı planlıyor, diğeri ise kiraların belirlenmesiyle ilgili. Bu planlar, fahiş fiyatlarla yeniden kiralama amacıyla kira sözleşmelerinin feshine kapı açmaktadır.

Kira artışları, büyük çoğunluğu ücretli çalışan ya da emekli olan kiracılar üzerinde baskı yaratırken ve fahiş elektrik ve ısınma ücretleri kiracıların bütçelerini zorlarken, Parlamento’dan gelen tek yanıt, kiracılık yasasında yer alan yetersiz korumaları ortadan kaldırmak oldu. İşin başında kârlarını arttırmak için her yolu deneyen emlak sektörü var. Elbette gelirlerinin ortalama dörtte birini kiraya harcayan düşük ücret veya emekli maaşı alan kişiler başta olmak üzere tüm kiracıların zararına bir girişim. Buna karşı kiracıların haklarını savunmak için verilen mücadelenin, onurlu çalışma ve yaşam koşulları için verilen mücadeleyle el ele gittiği unutulmamalıdır. (Arkadaş)