Lozan Üniversitesi (UNIL)’de başlayan ve diğer üniversitelere de yansıyan eylemlerde öğrenciler, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini protesto etmek ve üniversite yönetiminden taleplerini dile getirmek amacıyla işgal ve oturma eylemleri gerçekleştirdi
TALEPLERİ DİLE GETİRDİLER
Öğrenciler, İsrail kurumlarına yönelik akademik boykot ilan edilmesini ve Filistin topraklarında acil ve kalıcı bir ateşkes sağlanmasını talep ediyor. Ayrıca eylemlerinin barışçıl bir şekilde, dersleri ve araştırma faaliyetlerini aksatmadan gerçekleştirileceğinin altını çiziyorlar. Organizatörler, bu eylemin Kanada, ABD ve Fransa’daki üniversite kampüslerindeki benzer seferberlik örneklerini takip ettiğini belirtti. Binaya Filistin bayrakları asıldı ve «Gazze ile Dayanışma», «UNIL’in suç ortağı» yazılı pankartlar yerleştirildi.
REKTÖR ÖĞRENCİLERLE GÖRÜŞTÜ
UNIL Rektörü Frédéric Herman, öğrencilerle diyalog kurmak için işgal alanına giderek, üniversitenin önümüzdeki günlerde öğrencilerin taleplerine ilişkin bir pozisyon alacağını belirtti. Ancak üniversitelerin politik olarak kendilerini konumlandırma amacı taşımadıklarını, eğitim kurumları olduklarını vurguladı. UNIL yönetimi, öğrenciler üzerinde herhangi bir akademik yaptırım uygulamayacağı sözü verirken, diyaloğu sürdürme ve kampüsü güvenli tutma niyetini de yineledi.
UZAKLAŞTIRMA TEHDİTİ
Öte yandan, UNIL’in komşusu olan EPFL’de faaliyet gösteren feminist Polyquity derneği, düzenlediği «sömürgecilikten kurtulma feminizmi» konulu bir konferans nedeniyle okul yönetimi tarafından uzaklaştırılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı. EPFL yönetimi, gergin uluslararası ortamda kampüsteki gerginliği önlemek için etkinliklerin partizan veya dini nitelikte olamayacağı kuralını hatırlattı. Dernek ise ifade özgürlüğünün kısıtlanması girişimi olarak nitelendirdiği bu tutumu eleştirdi.
Filistin’deki gelişmeler, Lozan’daki üniversite kampüslerine de yansıyor. UNIL’deki işgal eylemi barışçıl bir şekilde sürüyor. Öğrenciler ve yönetim arasındaki diyalog devam ederken, önümüzdeki günlerde üniversitenin atacağı adımlar ve vereceği yanıtlar merakla bekleniyor. EPFL’de yaşanan gerginlik ise ifade özgürlüğü, akademik özerklik ve siyasi tarafsızlık gibi kavramları bir kez daha tartışmaya açıyor. Üniversitelerin toplumsal ve siyasal meselelere yaklaşımı, kampüslerdeki farklı seslerin varlığı açısından önemli bir demokratik sınav niteliği taşıyor. Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki üniversiteler, toplumun en önemli kurumlarından biri olarak sadece akademik eğitime değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal konulara da pozisyon almak zorunda. Özgür ve demokratik bir üniversite ortamı için ise farklı görüşlerin barışçıl şekilde ifade edilmesi, diyalog yoluyla çözüm aranması önemli bir adım olabilir. Bu noktada, UNIL gibi üniversitelerin öğrenci örgütleri ve derneklerle kurdukları diyalog ve iletişimin önemi bir kez daha vurgulanıyor. Lozan’daki üniversite işgalinden sonra Zürih’te ETH’da, UZH’de Bern üniversitesinde öğrenciler Filistin’e destek için oturma eylemi başlattılar. Rektör’ün öğrencilerle temas kurmak yerine polisi çağırması öğrenciler arasında tepkilere neden olurken üniversiteye gelen polis yaptığı duyuruyla oturma eylemi yapan öğrencilere eylemi sonlandırmaları için 5 dakika süre tanıdı. Süreye riayet etmeyenler hakkında yasal işlem yapacağını ilan eden polis daha sonra üniversite içerisinden öğrencileri zorla dışarıya çıkardı. Okul dışında bulunan öğrenciler ise sürüklenerek zorla dışarı çıkarılan öğrencilere alkışlarla destek verdiler.