İSVİÇRE DİDF GENEL KONGRESİNİ YAPTI

İsviçre Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu DİDF Basel’de genel kongresini gerçekleştirdi. Geçmiş çalışma döneminin değerlendirilip yeni yönetimin seçildiği kongreye DİDF üyeleri ve derneklerden delegeler katıldılar.
Açılış konuşmasını yapan DİDF Başkanı Haydar Sancar güncel politik değerlendirmelerde bulunarak dönemin bir özelliği olarak güç kazanan ve ulusal-milliyetçi eğilimlerin İsviçre iç politikasında da belirginleştiğini, dış politikada NATO ile sürdürülen flörtün daha da ileri götürüldüğünü saldırgan politik bir paktın yörüngesine tam olarak oturmaya dönen arayışın iç politik şekillenişe de çerçeve çizdiğini söyledi. Bununla bağlantılı olarak sosyal saldırılar ve kısıtlamaların hız kazandığını vurgulayan Sancar, sosyal kazanımların budanması girişiminin hem merkezi hem de kantonlar bazında devam ettiğine eğitim ve sağlık alanın bu kısıtlamalardan en çok etkilenen alanlar olduğuna dikkat dikkat çekti.
Bu bölümde sürdürülen tartışmalarda silahlanma ve ordu bütçe payının arttırılması ve silahlanma konusu ele alınırken, emekçilerin yaşam koşullarının giderek daha da kötüleştiği, barınma ve konut sorunun her açıdan can yakıcı bir biçimde hissedildiğine vurgu yapıldı. Artan sigorta primleri ve düşen alım gücü karşısında ücretlerin yerinde saydığına dikkat çekildi ve aratan politik ve ekonomik saldırılara karşı mücadelede DİDF’in üsteleneceği sorumluluk üzerine öneriler dile getirildi.

MÜCADELEYİ GÜÇLENDİRME VE FAALİYETLERİ YAYGINLAŞTIRMA TARTIŞILDI

En başta ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadele olmak üzere, emekçilerin yaşantısını kuşatan zorluklara karşı mücadelede neler yapılabileceğine dair olanaklara vurgu yapıldı. Özellikle Türkiyeli emekçilerin durumuna dikkat çekildi. 1.8 milyondan fazla farklı milliyetlerden emekçinin yaşadığı İsviçre’de yaklaşık verilere göre Türkiye kökenlilerin sayısı 120 bini geçkin olduğu; bunlardan 45- 50 binin İsviçre vatandaşı olmuş Türkiye kökenli olduğunun tahmin edildiği geri kalanlardan %80’ nin ise C oturumuna sahip Türkiyelilerden oluştuğu bilgisi paylaşılarak, çalışan Türkiyelilerin %33 ortalama ile imalat endüstrisi, montaj sanayi ve yan kollarında geri kalanların ise ticari işletmeler, bakım tamir işletmeleri, inşaat ve sağlık gastronomi, temizlik sektörü gibi sektörlerde çalıştığına, uzman işgücü, mesleki eğitim konusunda İsviçre ortalamasının gerisinden gelen Türkiyelilerin ücret seviyeleri gözetildiğinde yoksullukla karşı karşıya kalma oranı hem İsviçrelilere hem de diğer göçmen nüfusa göre daha yüksek olduğuna işaret edilerek, bu özgün sorunların yürütülen faaliyetlerde daha özenli kullanılarak yaygınlaştırılması gerektiği konusunda neler yapılabileceği tartışıldı.

Gençlik ve kadın çalışması,sosyal ve kültürel etkinliklerin de değerlendirilmesinden sonra önümüzdeki döneme ait öncelikli başlıkların arasında yer alan; devam eden ırkçılıkla mücadelenin yanı sıra konut sorunu ve silahlanmaya karşı yerli örgütlerle daha güçlü bir mücadele yürütülmesi için özel bir gayret gösterilmesi gerektiği konusunda kararlar alındı ve ardından yeni yönetim kurulu seçimi yapıldı.