HAPİSHANELER KAĞITSIZ GÖÇMENLERLE DOLU

Vaud Büyük Konseyi Ziyaretçi Komisyonu, ocak ayında yayınladığı bir raporla cezaevlerinin aşırı kalabalık olmasını ve gözaltı merkezlerinin yasadışı kullanımını şiddetle eleştirdi. Fransızca Konuşan İltica Hakkı ve Yabancılar Gözlemevi (ODAE), belgesiz göçmenlerin bu iki sorundan özellikle etkilendiğine dikkat çekiyor.
İsviçre’de yaşıyorlar, burada çalışıyor ve nispeten normal bir hayat sürüyorlar ancak geçerli bir oturma izinleri olmadığı için düzenli olarak tutuklanıyor ve hapsediliyorlar. Yabancılar ve Entegrasyon Yasası’nın (LEI) 115. Maddesi, yasadışı ikamet eden herhangi bir kişinin para cezası veya bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını öngörüyor. Yasa dışı ikameti suç haline getiren bu yasal çerçeve, belgesiz göçmenlerin defalarca gözaltına alınması anlamına geliyor. Ve her yeni tutuklamada cezalar daha da ağırlaştığından, para cezasının yerini gözaltında tutulma alıyor. Ancak sonuç olarak, gözaltına almaları hiçbir şeyi değiştirmiyor.
Yasadışı ikamet nedeniyle gözaltı uygulamaları kantonlar arasında farklılık gösteriyor. Vaud kantonu, en çok hapis cezası veren kantonlardan biri. Ayrıca, ikamet statüsü olmayan kişilere karşı “kaçma riski” gerekçesiyle sık sık verilen tutuklu yargılama yöntemi de yaygın olarak kullanılıyor.
Temmuz 2023’te Vaud kantonu, İsviçre’deki en yüksek cezaevi doluluk oranlarından birine sahipti (%114). Vaud Büyük Konseyi Ziyaretçi Komisyonu’nun (CVGC) son raporu ise Lozan’ın Bois-Mermet cezaevinde hapsedilme oranının %166 olduğunu belirtiyor. Bu aşırı doluluk sadece cezaevlerindeki koşulların endişe verici hale gelmesine değil, aynı zamanda Lozan’ın cezaevi alanlarının kullanımının artmasına da yol açıyor.
Avrupa insan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’ne aykırı koşullar nedeniyle, Lozan’daki bu iki cezaevi bölgesi, insanlık dışı tutukluluk koşulları nedeniyle defalarca eleştirilmiştir. Suyu akmayan, havalandırması yetersiz ve geceleri de dahil olmak üzere ışıkları sürekli açık olan 7 m2 büyüklüğündeki yeraltı hücrelerinde insanlar günde 23 saat tek başlarına kilit altında tutuluyor. Sürekli kamera kaydı yapılıyor ve çitlerle çevrili bir avluda günde sadece bir saat dışarı çıkmalarına izin veriliyor. Avukatları dışında ziyaretçi kabul edilmiyor.
Federal Mahkeme, bu gözaltı yönteminin AİHS’nin 3. maddesini ihlâl eden “tartışmasız bir şekilde aşağılayıcı muamele teşkil ettiğini” kabul etmiştir. Bu eleştiriye rağmen, Vaud kanton yetkilileri, talep eden mahkumlara manevi tazminat ödeyerek bu yasadışı uygulamaya göz yummaya devam etmektedirler.
CVGC, Ocak ve Kasım 2022 tarihleri arasında 48 saatten fazla cezaevinde kalanların oranının %89 olduğunu ve maksimum gözaltı süresinin 43 güne ulaştığına dikkat çekiyor. CVGC, belirli suçların suç olmaktan çıkarılması çağrısında bulunan Avrupa Denetimli Serbestlik Konferansı Başkan Yardımcısı gibi politika yaklaşımında bir değişiklik yapılmasını savunuyor.
(Arkadaş)