EVDE BAKIM HİZMETLERİNE KISITLAMA

Yaşlı bireylerin daha uzun süre evde kalabilmesi için yapılan düzenlemeler, 59’a karşı 129 oyla kabul edildi.

Bu yasa değişikliği, yaşlı ve engelli bireylere yönelik bazı evde bakım hizmetlerini, emekli aylıkları (AVS/AHV) ve engelli aylıkları (AI) ile birlikte verilen tamamlayıcı yardımları kapsamına alıyor. Ancak, bu reform, yalnızca toplumun sorumluluğunu artırmakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal hizmetlerin özelleştirilmesi ve kamusal hizmetlerin daraltılması gibi ciddi tehlikeler de barındırıyor.
Birçok konuşmacı, yaşlıların ve engelli bireylerin evde kalabilecekleri uygun koşullarda yaşamalarını sağlayarak, bakım evlerine (EMS) olan talebin ertelenebileceğini veya tamamen engellenebileceğini vurguladı. Ancak, bu önerilerin uygulanabilmesi için, evde bakımın sağlanacağı konutların uygun şekilde donatılması ve sosyal hizmetlerin güçlendirilmesi gerektiği göz ardı ediliyor.
Sosyalist Partili Barbara Gysi, insanların mümkün olduğunca evde kalma isteklerini yineleyerek, devletin bu talepleri karşılamak için gerekli destekleri sağlaması gerektiğini belirtti. Ancak, mevcut düzenlemelerde evde bakımın sadece fiziksel ihtiyaçlara odaklanması, psikososyal desteğin yetersiz kalmasına neden olabilir. Bu durum, yaşlı bireylerin yalnızlık ve izolasyon gibi daha derin toplumsal sorunlarla başa çıkmalarını zorlaştırabilir.
Hükümet, evde bakım için acil durum çağrı sistemleri, ev işlerine yardım, yemek servisi ve ulaşım hizmetlerini kapsayan bir dizi yardımı belirledi. Ancak bu yardımlar, sosyal hizmetler üzerindeki yükü artırmaktan başka bir sonuç doğurmayacak gibi görünüyor. Özellikle sağlıklı bireyler için bu hizmetlerin özelleştirilmesi, kamusal alandaki eşitsizlikleri daha da derinleştirebilir. Sol kanat, bu hizmetlerin kapsamının genişletilmesini talep etti, ancak sağ ve merkez sağ partiler, buna karşı çıkarak yalnızca belirli yardımları kapsayan sınırlı bir teklif sundu.
Yeni düzenlemelerle birlikte, evde bakım hizmetleri, belirli bir ihtiyacın tespiti sonrasında peşin olarak ödenecek bir paket şeklinde sunulacak. Bu, bakım için maddi olarak dezavantajlı olan bireylerin bu hizmetlerden yararlanabilmesi için daha büyük zorluklar oluşturabilir. Bakanlar, bu kişilerin düşük gelir düzeyleri nedeniyle bakım hizmetlerine erişim sağlamakta zorlanacağını belirtiyor, ancak diğer yandan bazıları bu düzenlemeyi kötüye kullanma potansiyelini de göz önünde bulunduruyor.
Ekonomik olarak, bu hizmetlerin maliyeti tamamen kantonlar tarafından karşılanacak. Hükümet, 2030 yılına kadar bu maliyetin 340 ila 730 milyon frank arasında olacağını öngörüyor. Ancak, bu artan maliyetlerin sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini daha da zora sokacağından endişe duyuluyor. Dosya şimdi Kantonlar Konseyi’ne gidecek.
Sonuç olarak, devletin bu reformla sunduğu «yardımlar», gerçek bir toplumsal dayanışmayı inşa etmek yerine, özellikle yoksul ve yaşlı bireyler için ciddi sosyal eşitsizlikler yaratabilir. Ayrıca, devletin bu sorumluluğu kantonlara devretmesi, kamusal hizmetlerin zayıflamasına ve bakıma ihtiyacı olanların daha da yalnızlaşmasına neden olabilir. (Arkadaş)