Türkiye’de gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli 2 depreminin ardından, depremin etkilediği bölgelerde yaşayan halklarla dayanışma ve yardımlaşma kampanyalarına İsviçre’de gösterilen ilgi büyük oldu ve mağdur halkların yaralarını sarmak üzere İsviçre halkı dayanışmacı bir tutum sergiledi. Daha ilk andan itibaren başlatılan kampanyalara katılım ve dayanışma duygusu güçlü ve yüksekti. İsviçre’den giden arama ve kurtarma ekibi de çalışmalara katıldı.
Türkiyeli birçok kurum ve örgütlenme de dahil olmak üzere mağdurlarla dayanışma etkinlikleri sürdürdüler. İsviçre Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu DİDF, birçok yerde bilgilendirme ve yardım standı açarak depremden sonra ilan edilen OHAL’e ve yasaklara karşı İsviçre kamuoyunu dayanışmaya çağırdı. Felaketin boyutları giderek daha çok belli olmaya başladıkça ve AKP/MHP iktidarının yaşanan katliamda üstlendiği role dair İsviçre basınında geniş boyutlu haberler ve değerlendirmeler yapılmaya başlandı. İktidarın halkın yaraların sarmaya ve etkili arama kurtarma çalışması yapmaya olanak tanımayan, halkın kendi arasındaki dayanışmayı engellemeci tutumuna dair genişçe değerlendirmelerin yapıldığı medyada depremin Erdoğan iktidarının geleceğine dair bir dönüm noktası olduğu görüşü hâkim oldu. Federal Konsey’se depremden zarar görenlerin İsviçre’de yaşayan yakınlarının yanına bürokratik bir zorluk yaşanmadan 3 aylık vize kolaylığı ile İsviçre’ye gelmesini sağlayacak olan uygulamayı yürürlüğe koyduğunu duyurdu. Ancak bu uygulamanın özelikle Türkiye’de resmi ibraz belgesini depremde kaybetmişler için sorun yarattığı, sorunun daha çok Türkiye tarafından kaynaklandığı duyuruldu.(arkadaş)