CERN PROJESİNE AKTİVİSTLERDEN TEPKİ

Küresel ısınmanın şiddetlendiği ve insanlardan bunu yavaşlatmak için günlük yaşamlarında çaba sarf etmelerinin istendiği bir dönemde CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi), Fransa ve İsviçre arasında oldukça etkili devasa bir proje gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu proje, çevresi neredeyse yüz kilometre olan ve bacalarından biri kırsal alanın ortasında, Choulex ve Presinge belediyelerinin sınırındaki bir arazide, şu anda tehdit altında olan olağanüstü bir flora ve faunaya ev sahipliği yapan Seymaz’ın bataklıklarının karşı tarafında olacak olan bir ‘süper çarpıştırıcıyı’ kapsıyor.
Miktarı milyonlarca metreküpü bulacak hafriyatın nerede değerlendirileceği ise henüz bilinmiyor. Arve-Lac bölgesine, çalışma için planlanan beş yıl boyunca 100.000 kamyon giriş çıkış yapacaktır. Çevrebilimciler bunun iklim ve çevre üzerindeki etkisinin felaket olacağını düşünüyor. Proje tamamlandığında, yıllık enerji tüketimi 700.000 nüfuslu gelişmiş bir şehrin tüketimine eşdeğer olacaktır!
Belirtilen amaç, özellikle Higgs Bozonu ve elektron arasındaki etkileşimleri inceleyerek evrenin kökenlerini daha iyi anlamak için sonsuz küçüklükteki parçacıkları keşfetmeye dair araştırmalarla bağlantılı deneyleri sürdürmektir. Bu takdire şayan bir niyet gibi görünse de, insanların asıl kökenini bulmak için küresel ısınmayı arttıracak ve böylece dünyanın olası sonunu hızlandıracak bir projenin mantığını sorgulamaya hakları var. Projeye dahil olan ülkelerin niteliği göz önüne alındığında da bu insanların daha temkinli davranmaları doğaldır. İsviçre, İsrail ve ABD ile birlikte AB’nin önde gelen ülkelerinin çoğu CERN’e üye. Ancak bu ülkelerin sırf fedakârlık duygusuyla hareket ettiklerine çok nadir tanık olunmuştur. Bu nedenle bu ülkelerin daha detaylı araştırılması gereken siyasi ve ekonomik çıkarlarının olduğu muhakkaktır.
Meselenin şüpheli doğasını teyit edercesine, projenin kabulü için öngörülen çeşitli yasal aşamalardan geçme şekli şeffaflıktan ziyade bir gizleme meselesi gibi durmaktadır. Proje hakkındaki bilgilerin düzenli olarak güncellendiği web sitesi (www.noe21.org), iyi bilgilendirilmiş çevre gruplarının uyanıklığı olmasaydı, çok az insan olaydan haberdar olurdu (ki bu hala çok az biliniyor). Çeşitli sivil gruplar harekete geçmeye başladılar bile, bu da orada burada birkaç makalenin yayınlanmasına yol açtı ve CERN’in sözcülerini ikna edici olmayan bir dille konuşmaya yöneltti.
Aynı zamanda, ilgili belediyelerin, Cenevre ve genel olarak İsviçre’deki siyasi kesimin bir tür göstermelik tavrına tanık olmak da insanların şüpheciliğini besliyor. Diğer bir haber ise Cenevre halkının referandum yoluyla projeye karşı çıkmalarının imkânsız olduğu haberidir. Bu demokrasinin yadsınması mıdır? Hayır, her şey tamamen yasal! Kanton Konseyi’nin önceki kararlarından birinde Bern’den bu projeyi yönetmesi, başka bir deyişle şeffaflıktan kaçınması istenmişti. Şimdi ise proje sektörel bir plan haline geldi ve Konfederasyon’un sorumluluk alanına girdi! Her şey bir aldatmaca gibi görünüyor.
Propaganda mekanizmaları şimdiden çalışmaya başladılar. Halka bunun tamamen ilerlemeyle ilgili olduğu; böyle bir projeye karşı çıkmanın bilime karşı çıkmakla eşdeğer olacağı anlatılıyor. Çevrebilimciler de didaktik bir karşılaştırma yaparak, çölde klimalı futbol stadyumları inşa edilmesini eleştirmenin ille de spora karşı çıkmak anlamına gelmediğini söylüyorlar. Zira burada mesele bilim değildir.
Bir CERN temsilcisi tarafından öne sürülen gülünç bir argüman da ise, «Görünüşe göre Çin de bir süper çarpıştırıcı inşa etme sürecinde. Bu yüzden Çin’den daha hızlı ve daha iyisini yapmak gerekiyor!» Ancak projenin amacı saf, tarafsız bir araştırma ise, bu durumda, başka bir ülkenin bulmasının ne önemi var? Önemli olan tek şey sonuç olmalıdır. Ancak süper çarpıştırıcının propagandacıları tarafından önerilen mantığa göre hareket edersek, aciliyeti ve kesin amacı belli olmayan benzer bir araştırma için dünyayı iki kez kirletmek gerekecektir (ve Çin hükümetinin de kendi payına düşeni yapacağına şüphe yok).
Tüm bu tiyatro sahnelenirken, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Viola Amherd, Avrupa kıtasını ve tüm dünyayı CERN’in işbirlikçi “ruhunu” “acilen” yeniden keşfetmeye çağırdı. 2 Ekim günü Meyrin’de (GE) yaptığı açıklamada, İsviçre’nin kurumun uzun vadede mümkün olan en iyi ilerlemeyi kaydetmesini sağlamak için elinden gelen her şeyi yapacağına söz verdi. Amherd, kuruluşun 70. yıldönümü münasebetiyle bir araya gelen devlet ve hükümet başkanlarına CERN’in “birbirlerine karşı değil, birlikte çalışan Devletlerin elde ettiği başarının çok iyi bir örneği” olduğunu söyledi. Parlamento, Konfederasyonun CERN’in inşaat projelerini onaylamasını sağlayacak bir yasayı henüz revize etti. Sorumlulukların kanton ile paylaşılacağı belirtildi.
Geçtiğimiz ay, projenin Bern’deki Ulusal Konsey komite toplantısında tam bir gizlilik içinde gerçeğe dönüşme yolunda bir adım daha atıldığı öğrenildi. Buna ek olarak, gelecekteki süper çarpıştırıcının muazzam enerji tüketiminin, her geçen gün güçlenen nükleer lobi için güçlü bir argüman olduğu gerçeği de var. (Arkadaş)