Sağcı partiler, ülkenin yeniden silahlanması gerektiğini iddia ediyor. UDC/SVP ve Merkez parti, bankalardan ya da doğrudan halktan milyarlarca frank borç alınmasını talep ediyor.
Avrupa’da yükselen silahlanma dalgasından İsviçre de geri kalmıyor; Almanya, ordusunu güçlendirmek için yüz milyarlarca euroluk bir finansman paketini onaylarken Avrupa Birliği önümüzdeki dört yıl içinde 800 milyar euro (765 milyar CHF) silahlanmaya ayıracağını ilan etti. Federal Meclis, ise 2028’e kadar ordu bütçesini 30 milyar franka çıkarmaya karar verdi. Ancak bu harcamaların nasıl finanse edileceği hâlâ belirsiz. Ekonomik baskılar nedeniyle bütçede yeni kesintiler gündeme gelebilir ve bu durum, askeri harcamalar için uzun vadeli planlamayı zorlaştırıyor.
BANKALAR YETMEZ, HALKTAN BORÇ ALALIM!
Aşırı sağcı UDC/SVP ve Merkez partisi, silahlanma bütçesi için Federal Konsey’in “ulusal savunma için olağanüstü kredi” adı altında 40 milyar frank borç almasını öneriyorlar. Devletin kasası boş olduğundan, UDC/SVP Ulusal Konsey Üyesi Jean-Luc Addor ve ekibi, finansmanı sağlamak için halktan ve bankalardan borç almayı öneriyor. Hatta İsviçre Merkez Bankası’nın bu borcu garanti etmesi gerektiğini savunuyorlar.
Bu plana göre hükümet, aldığı borcu faizleriyle geri ödeyecek. Ancak bu borcun bedelini kimin ödeyeceği sorusuna cevap verilmiyor.
ALMANYA ÖRNEĞİ KULLANILIYOR
Sağcı siyasetçiler, Almanya’nın borçlanarak savunma bütçesini artırmasını örnek göstererek İsviçre’nin de aynı yolu izlemesi gerektiğini savunuyor. Jean-Luc Addor, parlamentonun aldığı kararların İsviçre ordusunu yeterince güçlendirmediğini iddia ederek, daha büyük bir silahlanma hamlesine ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Ancak önerilen devasa bütçeye rağmen, ordunun bu parayı nasıl harcayacağı konusunda hiçbir somut plan sunulmuyor. Bu kadar büyük bir bütçenin kimin cebine gideceği, hangi savunma sanayi şirketlerine aktarılacağı belirsiz.
ÖNCELİK FİNANSAL İSTİKRAR
Federal Konsey ise bu önerilere mesafeli yaklaşıyor. Eski Savunma Bakanı Viola Amherd, silahlanmayı finanse etmek için önerilen her yolu masaya yatırdı: OECD’nin asgari vergi gelirlerini yeniden dağıtmak, özel bir fon oluşturmak, savunma kredisi almak veya geçici KDV artışı yapmak. Ancak bu önerilerin tamamı hem hükümet hem de parlamento tarafından reddedildi.
Buna rağmen UDC/SVP ve Merkez parti, borçlanarak silahlanma fikrini dayatmaya devam ediyor. Halkın parasıyla finanse edilecek bu silahlanma yarışı, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler için yeterli kaynak bulamazken milyarlarca frankın silahlanmaya ayrılması, halkın öncelikleriyle örtüşmüyor.
SİLAHLANMA DEĞİL, SOSYAL GÜVENCE!
Ekonomik kriz, artan yaşam maliyetleri ve sosyal harcamalardaki kesintiler halkın refahını tehdit ederken, sağcı partilerin savunduğu bu borçlanma planı, halkın sırtına yeni yükler bindirmekten başka bir anlam ifade etmiyor. Ülkenin ulusal güvenliğini sadece silahlanmaya indirgeyen anlayış ile; sosyal adalet, eğitim ve ekonomik eşitliğin de bir ülkenin istikrarı için en az savunma harcamaları kadar önemli olduğu anlayışı arasındaki mücadele belirleyici olacak. (Arkadaş)