AŞIRI SAĞIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ

Wahlplakat der Nationalen Front von Richard Doelker, 1935 (Museum für Gestaltung Zürich, Plakatsammlung, Zürcher Hochschule der Künste)

1920’lerde Avrupa genelinde aşırı sağ yükselişteyken, İsviçre de bundan azade değildi. İsviçre’nin Fransızca konuşulan bölgelerinde ilk ilham kaynağı, otoriter, korporatist ve federalist bir vizyona sahip, La Nation adlı bir gazete etrafında örgütlenmiş ve 1940 yılında bin kadar üyesi olan Maurassian Ligue vaudoise oldu.

Ancak İsviçre’nin Fransızca konuşulan bölgelerinde en güçlü aşırı sağcı örgüt Cenevre’de ortaya çıkmıştır: Union nationale (Ulusal Birlik). 1932 yılında kurulan bu örgüt, hiyerarşik ve militer bir örgütlenme ile İtalyan faşist modelinden güçlü bir şekilde etkilenmiştir. Sosyalist Léon Nicole hükümetine karşı mücadele eden Cenevre’nin sağcı partileriyle kurduğu ittifak sayesinde Union Nationale 1936’da Cenevre Büyük Meclisi’nde 10 sandalye kazanmayı başarmıştır. Parti 1937’de zirveye ulaştığında 2,000 üyeye sahipti. Hatta parti, Etiyopya’nın işgaliyle bağlantılı olarak Cenevre’de Milletler Cemiyeti’nde müttefik arayan Benito Mussolini’den bile yardım almıştır. Ulusal Birliğin Başkanı Geogres Oltramare, Mussolini tarafından kabul edildiği Roma’ya bir ziyaret bile gerçekleştirmiştir.
İsviçre’nin Almanca konuşulan bölgelerinde, 1925 yılında Zürih’te kurulan ve İtalyan faşizmiyle yakın bağları olan erken dönem Yahudi karşıtı bir örgüt olan Schweizer Heimatwehr (İsviçre ev ordusu) dışında, aşırı sağ öncelikle Nazi eğilimli olmuştur. 1930’da Zürih’te iki öğrenci grubu kurulmuştur: Radikal Parti üyelerinden oluşan Yeni Cephe ve daha da aşırı olan Ulusal Cephe. Adolf Hitler iktidara geldiğinde, bu iki grup birleşmiş ve Nasyonal Sosyalist Konfederasyon İşçi Partisi (NSEAP) gibi diğer Cephe gruplarının üyeleri de onlara katılarak Ulusal Cephe ortak bayrağı altında toplanmıştır.
Ulusal Cephe, Almanca konuşulan İsviçre’deki en büyük aşırı sağcı örgüt haline gelmiştir. Partinin zirvede olduğu dönemde 9,000 üyesi vardı. Parlamentoda en etkin olduğu yerler, Kantonlar Konseyi ara seçimlerinde oyların %27’sini aldığı Schaffhausen ve belediye meclisindeki 125 sandalyenin 10’unu kazandığı Zürih’ti. Hatta 1935 yılında Robert Tobler ile birlikte Ulusal Konsey’e girmiştir. Ancak, Nasyonal Sosyalizmi yüceltmesi ve çeşitli skandallar onu siyasi olarak giderek yalnızlaştırmış ve parti 1930’ların sonunda tüm vekilliklerini kaybetmiştir. Nazi Almanyası’nın askeri zaferleri sayesinde hareket 1940’ların başında bölgeye göre farklı isimler altında yeniden canlanmış, 1943’te Federal Konsey Cepheciliği yasaklamıştır.
Bu dönem boyunca, İsviçre’nin Almanca ve Fransızca konuşulan bölgelerindeki aşırı sağcı hareketler, özellikle de Mussolini ve Hitler arasındaki rekabet nedeniyle, gerçek anlamda birlikte çalışmamışlardır. Union nationale ve Front national 1937’ye kadar koordine olmaya çalışmamış ancak o zamana kadar iki parti de düşüşe geçmiştir.
1930’lardan bu yana İsviçre aşırı sağı çok sayıda değişime (mutasyona) uğramıştır. O dönemin grupları da halefleri gibi ortadan kayboldu. Ancak fikirleri hala mevcuttur ve hatta yeni bir ivme kazandırılmıştır. Nispeten az sayıda aktivist olmalarına rağmen, sosyal ağlar nefret dolu söylemlerini çok geniş bir alana yaymalarına olanak sağlıyor. Dahası, İsviçre’nin Fransızca ve Almanca konuşulan bölgelerindeki gruplar, her ne kadar farklı olsalar da, artık bir ağa bağlılar ve birbirlerini destekliyorlar. Son olarak, bu küçük gruplar, son otuz yılda İsviçre’yi bu tür aşırılık yanlısı grupların ortaya çıkması için verimli bir ortam haline getiren ve şu anda parlamento ve hükümetlerde onlara aracılık eden UDC/SVP’ye güvenebiliyorlar.

JUNGE TAT
Junge Tat 2020 yılında ortaya çıktı. Yüksek profilli (Kamuoyuna duyurulan) eylemleri ve sosyal ağlardaki etkili iletişimi sayesinde kısa sürede adından söz ettirdi. 2020 yılında Junge Tat’ın eylemleri çoğunlukla ırkçı çıkartmalar yapıştırmak ve Telegram gibi kanallarda neo-Nazi propagandası yapmaktan ibaretken, Ocak 2022’de yaklaşık otuz eylemciyle Bern’de yapılan korona şüphecilerinin gösterisine öncülük etmeyi başardı ve birkaç ay sonra Zürih’te çocuklar için bir drag (travesti kılıklı) gösterisinin yapıldığı Tanzhaus’un önünde bir pankart ve sis bombalarıyla yer aldı. Sosyal ağlarda örgütü tanıtan videolarda yer alan grubun aktivistlerinden ikisi, bu aşırı sağcı örgütün sınır tanımayan doğasının kanıtı olarak yüzlerini açarak poz verdi.
Grup ideolojik olarak kimlikçi hareketin bir parçasıdır ve Yeni Sağ’a aittir. Junge Tat, resmi olarak Ulusal Eylem Cephesi (Nationale Aktionsfront)’nin gençlik örgütüdür. Örgüt pozisyonu itibariyle Blood and Honour (Kan ve Onur – neo-Nazi müzik promosyon ağı) ve Combat18 (İngiliz neo-Nazi grubu Blood & Honour’un silahlı kanadı) gibi uluslararası neo-Nazi ağlarını örnek almaktadır. Ayrıca, logosu -yukarıya doğru bakan bir ok- Hitler Gençliği tarafından özellikle kullanılan bir sembol olan Tīwaz (savaş tanrısı) figürünü temsil etmektedir.
Junge Tat’ın hızlı yükselişi İsviçre aşırı sağı üzerinde büyük bir etki yaratmakta ve birkaç cephede etkili olmaktadır. İlk olarak, örgütün kendini sunma biçimi İsviçre’deki neo-Nazi grupların şimdiye kadar yaptıklarıyla kökten bir tezat oluşturmaktadır: sosyal ağlarda güçlü bir şekilde var olma, çok yönlü ve dikkat çekici bir estetiğe sahip eylemler, önde gelen figürlerin yüzleri açık bir şekilde hareket etmesi vs… Bu şekilde hareket etmek daha genç bir kitleye ulaşmayı mümkün kılarken aynı zamanda Junge Tat’ın gücüne de güç katmaktadır. Bu yaklaşım, daha genç bir kitleye ulaşmalarını ve aynı zamanda yaklaşık yirmi kişi olduğu tahmin edilen çekirdek aktivist gruplarından çok daha geniş bir destekçi topluluğuna ulaşmalarını sağlıyor.
İkinci olarak, daha geleneksel neo-Nazi söylemleri yerine kimlik temelli söylemler kullanmaları – “ırk” yerine “kültür”ü kullanmaları, ’yeniden göç” ve “wokizm”den bahsetmeleri ya da çeşitli dogwhistle’lar (Siyasette, muhalefeti kışkırtmadan belirli bir grubun desteğini kazanmak için siyasi mesajlarda kodlanmış veya imalı bir dil kullanılması) kullanmaları- nefret söylemi söz konusu olduğunda suç cephaneliğinin çatlaklarından sıyrılmalarını ve imajlarını yumuşatarak kendilerini kendilerinden önce gelen gruplardan daha kabul edilebilir olarak sunmalarını sağlıyor.
Grup ayrıca giderek UDC/SVP’nin silahlı kanadı olarak da kendini kabul ettirdi. Junge Tat belirli bir konuda etkili sert eylemler gerçekleştirebilirken, UDC/SVP aynı talepleri ele alıp yumuşatabiliyor, parlamentoya ve hükümete taşıyabiliyor. Diğer tüm partilerin aksine UDC/SVP’nin kınamayı reddettiği drag-queen gösterisine karşı eylemde de durum böyle oldu. İki partinin kurmayları arasında da belli ölçüde bir geçirgenlik söz konusudur. Örneğin UDC/SVP Winterthur Başkanı, Junge Tat’ın liderlerinden birini iletişim çalışmaları için görevlendirmiştir. Bu durum özellikle Genç UDC/SVP için geçerli olup, strateji başkanı Junge Tat’ın birkaç üyesiyle birlikte Avusturyalı aşırı sağcı aktivist Martin Sellner ile bir toplantıya katılmıştır. Genç UDC/SVP’nin başkanı kendisini bu neo-Nazi grupla arasına mesafe koymayı reddediyor.
Üçüncü ve son olarak Junge Tat, daha önce izole edilmiş aşırı sağcı grupların bir araya gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin Lucerne’deki Eisern Luzern grubu tarafından düzenlenen bir eğlence etkinliğine katıldıktan sonra Junge Tat’ı bir konferansa davet etmiş ve ardından Berne’deki korona karsiti gösteride onlarla birlikte yürümüştür.

NÉMÉSİS (DÜŞMAN)
Némésis kolektifi 2019 yılında Fransa’da kurulmuş kimlikçi ve femonasyonalist (feminizmi ırkçı amaçlar için kullanan) bir gruptur. Bu kolektif yabancı düşmanı, ırkçı, İslamofobik ve transfobik yaklaşımları savunmaktadır. Şiddete başvurmaya hazır bir kolluk gücü eşliğinde feminist gösterilere izinsiz girişler de dahil olmak üzere çeşitli eylemler gerçekleştirmektedir. Kolektif İsviçre’de ilk olarak Haziran 2021’de ortaya çıktı ve ilk eylemini aynı yılın Kasım ayında Lozan’da cinsiyetçi ve cinsel şiddete karşı düzenlenen bir gösteriye sızarak gerçekleştirdi.
Junge Tat gibi bu grup da kendini sesini duyurmak için sosyal ağlardaki güçlü varlığına ve dikkat çekici etkili eylemlerine güveniyor. İki grup Haziran 2023’te Bern’de bir araya geldi. Némésis kolektifi aynı zamanda Militants suisses (İsviçreli aktivistler) grubuna da son derece yakın, çünkü kolektif grubun kadın kollarından doğmuş ve birçok üyesi her iki örgütün de üyesi olarak kalmıştır. Ayrıca Némésis UDC/SVP’ye de yakındır: bazı üyeleri Ulusal Konsey Üyesi Jean-Luc Addor tarafından Federal Saray’a davet edilmiştir ve sözcüleri Neuchâtel UDC/SVP’nin sekreteridir.
Némésis’i özel kılan şey, kendisini “feminist kimlikçi” olarak tanımlayarak, kolektifin hem ideolojik hem de örgütsel olarak aşırı sağ ağlara derinlemesine kök salmış olmasına rağmen, medya tarafından neo-Nazi olarak etiketlenmekten genellikle kaçınmasıdır.

HELVETİK DİRENİŞ
Résistance Helvétique (İsviçre direnişi) 2016 yılında kurulmuş neo-faşist ve neo-Nazi bir gruptur. Başlangıçta Valais merkezli olan grup, şu anda İsviçre’nin Fransızca konuşulan diğer kantonlarına da yayılmış durumdadır. Bu aşırı ırkçı grup, kendini normalleştirme amacıyla kendisini birlikçi, “İsviçreli” ve pasifist bir hareket olarak tanımlamaktadır. Sadece yabancı düşmanı, ırkçı ve İslamofobik pankartlar açarak sembolik eylemler gerçekleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ırkçı analizlerini geliştirmesine olanak tanıyan imza toplama ve iltica oylaması kampanyalarına katılarak daha kurumsal faaliyetlerde de bulunuyor. Morges’de Monsanto’ya karşı yapılan gibi çevre protestolarına ya da Cenevre’de Dünya Ticaret Örgütü’ndeki tarım protestolarına katılmaktan da çekinmiyor ve sol örgütler dışlanmasını talep ettiğinde mağduru oynuyor. Grup ayrıca aşırı sağ fikirlerin yayılmasında önemli bir rol oynamakta, düzenli olarak konferanslar düzenlemekte ve Yeni Sağ’dan uluslararası isimleri davet etmektedir. Aube Dorée, Autour du Lac (Annecy) ve Edelweiss Pays de Savoie (Chambéry) gibi çeşitli Avrupalı neo-Nazi gruplarla bağlantıları vardır ve neo-Faşist ve neo-Nazi grupların uluslararası toplantılarına katılmaktadır.

İSVİÇRE MİLİTANLARI
Militants Suisses, Ekim 2020’de kurulan şiddet yanlısı bir neo-Nazi grubudur. Grup ilk eylemini bu tarihten birkaç ay sonra Sion’da İslamofobik bir pankart açarak gerçekleştirmiştir. Grubun İsviçre’nin Fransızca konuşulan kısmında, İsviçre’nin Almanca konuşulan kısmında ve Fransa’da bir dizi başka aşırı sağcı grupla bağlantıları vardır: Junge Tat üyeleriyle toplantılar, Fransa’da Génération Identitaire’in feshine karşı Résistance Helvétique ile ortak bir miting, Mart 2021’de Liestal’deki korona karsiti gösteriye katılım, Telegram’daki 10.000 abonesine neo-Nazi içeriği aktaran bir Fransız grubu olan “Ouest Casual” tarafından aktarılan bir eylemde bir aktivistin varlığı vb. Siyasi içerik açısından grup neo-Nazi tutumlarını açıkça sergilemekte, özellikle de Instagram’da Waffen-SS’e saygı duruşunda bulunmaktadır. Almanca konuşulan İsviçre’deki Junge Tat gibi Militants suisses de, kurucusunun ve diğer bazı aktivistlerin üyesi olduğu Genç UDC/SVP ile yakın bağları ile karakterize edilmektedir.

Çeviri: Metin Alan
Kaynak: İsviçre pagesdegauche dergisi