Metal işkolunda “barış yükümlülüğünün” sona ermesiyle Almanya genelinde yaygın uyarı grevleri başladı. On binlerce işçinin katıldığı uyarı grevleri 8/9 ve 10 Kasım günleri yapılacak görüşmelere kadar “dozu” artarak devam edecek. Yükselen enflasyon, ağırlaşan ekonomik koşullar nedeniyle metal işçileri arasında TİS dönemine ilişkin beklentiler artıyor. Diğer tarafta ise Berlin’de “Uyumlu Eylem Planı” kapsamında üçüncü kez toplanan “sosyal partnerler”, TİS dönemine müdahale etmeye başladılar.
SERDAR DERVENTLI
Cumartesi gece yarısı, metal işkolunda yürürlükte olan “barış yükümlülüğünün” sona ermesiyle binlerce metal işçisi, metal patronlarının TİS görüşmelerindeki tutumunu protesto etmek üzere üretimi durdurdu. IG Metall sendikasının Almanya genelinde belirlediği fabrikalarda saat 00.00’dan itibaren şalterler indirildi ve alanlara çıkıldı.
İlk uyarı grevleri Münih’teki RF 360 ve Bamberg’deki Bosch, Neustadt an der Donau’daki Mahle-Behr metal işçileri, Kemnath’ta ZF Siemens Healthineers, Itzehoe’de Flowserve SIHI, Weilbach’ta Linde Material Handling (tesis IV), Neckarsulm’da Kolbenschmidt ve KS Huayu AluTech, Berlin/Spandau BMW, Andernach ve Hagen’deki Thyssenkrupp Rasselstein (Kuzey Ren-Vestfalya), Benteler Steel/Tube GmbH Dinslaken ve APT Monheim, Saarland ve Vogtland Auerbach’taki ZF, Hannover’deki Clarios Varta GmbH, Kiel’de GKN Driveline ve Hamburg’daki Speira fabrikasından yüzlerce işçinin gece vardiyasında üretimi durdurmasıyla başladı.
ALTI HAFTA SONUÇ ALINAMAMIŞTI
Eylül ayının ortasında Almanya’nın değişik bölgelerinde başlayan ve paralel olarak devam eden TİS görüşmelerinde altı hafta geçmesine karşın bir sonuç alınamamıştı. İlk iki tur boyunca sadece enerji krizinden, tedarik zincirlerindeki aksamalardan vb. yakınan metal patronları son görüşmede ise önümüzdeki iki buçuk yıl için sadece bir defaya mahsus olmak üzere toplam 3000 euroluk bir ödeme teklif ettiler. Oysa sendika metal ve elektro sektöründeki dört milyon dolayındaki işçi için 12 aylık bir dönemde ücretlerin kalıcı olarak yüzde 8 yükseltilmesini talep etmişti.
Dördüncü bölgesel müzakere turlarının önümüzdeki hafta, 8 ve 9 Kasım günleri yapılması planlanıyor. IG Metall, işverenleri daha sonra iyileştirilmiş bir teklif sunmaya çağırıyor.
UYARI GREVLERİNE DAVET!
Uyarı grevleri kapsamında düzenlenen mitinglerde sendika yöneticileri ve işçiler, ücret artışı için mücadele edeceklerini ortaya koydular. IG Metall Küste’nin bölge başkanı ve müzakerecisi Daniel Friedrich, “3000 euroluk tek seferlik ödeme dışında işverenler belirsiz tutumlarını koruyorlar” dedi. Friedrich işverenlerin bununla yetinmeyip, “Bunun karşılığında otomatik bir farklılaştırma ve şirketlerde Noel ikramiyesini iptal etme imkânı talep ediyorlar, hem de sözleşmelerin iki buçuk yıllık rekor bir süre geçerli olmasını istiyorlar. Her şeyden önce kalıcı ücret artışı bekliyoruz” dedi.
IG Metall Aşağı Saksonya ve Saksonya-Anhalt bölge başkanı ve müzakerecisi Thorsten Gröger ise, “Şimdi tam da korkulan oldu: Siyaset vergiden muaf tek seferlik ödeme imkânı yarattıktan sonra, işverenler şimdi bunun arkasına saklanmaya çalışıyorlar. Ancak pek çok şey kalıcı olarak pahalı olacaktır, bu nedenle bir kerelik ödeme okyanusta bir damladır ve çabucak harcanır” dedi.
Kuzey Ren-Vestfalya IG Metall bölge başkanı ve müzakerecisi Knut Giesler ise, ““3000 euro insanlara yardımcı olabilir. Ancak mevcut fiyat gelişimiyle birlikte bunlar da hızla yok oluyor. İşte bu yüzden ücretlerde kalıcı ve etkili bir artışa ihtiyacımız var. Ama görüşmelerde bir şey çıkmadı. Dolayısıyla bu teklif uyarı grevlerine bir davetti” dedi.
24 SAATLİK GREV VE GREV OYLAMASI…
IG Metall Berlin, Brandenburg ve Saksonya’daki bölge başkanı ve müzakerecisi Irene Schulz yaptığı konuşmada, “Bu teklif müzakerelerin ciddi devam etmesi için çok zayıf ve muğlak. Barış yükümlülüğünün sona ermesinden bir gün önce, işverenler kalıcı bir ücret artışı için bir rakam bile vermediler, bu kabul edilmez bir tutum” dedi.
IG Metall Mitte bölge başkanı ve müzakerecisi Jörg Köhlinger ise “Taktik nedenlerle sadece küçük bir miktar teklif edenler sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklar. Şu andan itibaren işverenler üzerindeki baskı önemli ölçüde artacak” dedi.
Önümüzdeki dönem IG Metall sendikasının genel başkanlığına aday olmak isteyen Baden-Württemberg bölge başkanı ve müzakerecisi Roman Zitzelsberger, IG Metall’in ve işçiler kısa süreli uyarı grevlerinden daha fazlasına da hazır olduğunu söyledi. “Çatışmalı bir anlaşmazlığa hazırlandığımızı gizlemiyoruz” diye konuşan Zitzelsberger, “Ayrıca farklı senaryolar ve dolayısıyla farklı eylemler kapsamında baskının dozunu tırmandırmayı düşünüyoruz. Eğer işverenler masaya hızlı bir şekilde daha iyi bir teklif koymazlarsa, uyarı grevler artacaktır. Yani 24 saatlik uyarı grevleri ve süresiz grev için oylama” dedi. Dördüncü tur görüşme 8 Kasım’da Baden-Württemberg ve Bavyera’da yapılacak.
“SOSYAL PARTNERLERDEN” TİS MÜDAHALESİ
Metal işçileri yaygın uyarı grevi eylemlerini sürdürürken Berlin’de “Uyumlu Eylem Planı” (“Konzertierte Aktion”) kapsamında üçüncü kez toplanan “sosyal partnerler”, metal TİS sürecine ilik müdahalelerini yaptılar. 31 Ekim günü yapılan toplantıdan Başbakan Olaf Scholz, Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Yasmin Fahimi ve Alman İşverenleri Birliği (BDA) Başkanı Rainer Dulger ortak basın toplantısı düzenlendi.
“Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırı savaşının bir sonucu olarak enflasyon ve yüksek enerji fiyatlarındaki keskin artışa karşı birlikte çözüm bulmak için üçüncü kez bir araya geldik” diye konuşan Scholz, “Amacımız istihdamı, üretkenliği yükseltmek ve ücretleri güvence altına almaktır” dedi.
“Ekim ayında Almanya’da enflasyon yüzde 10’un üzerindeydi- hayal edilemeyecek kadar yüksek bir değer. Çabalarımız, vatandaşların ve işletmelerin çok yüksek enflasyonun sonuçlarıyla başa çıkmalarına yardımcı olacak tedbirlere odaklanmıştır” diye konuşan Scholz, “Fiyat artışlarını telafi etmenin iyi bir yolu da işverenler tarafından çalışanlara vergisiz ve kesintisiz ek ödemelerdir. Toplu iş sözleşme ortaklarının bunu kullanmaları bizi memnun edecektir. Kimya işkolunda bu olanağın kullanıldığı duyduk ve çok memnun olduk. Devam eden diğer görüşmelerde bunun gündemde olduğunu öğrendik bu da bizi sevindirdi” dedi.
Şu an devam eden tek toplu iş sözleşme görüşmeleri metal sektörü olduğu için Başbakan Scholz’un kimi kastettiği de anlaşılıyor.
Yüzde 8 VE 3 BİN EURO PRİM!
Enflasyonun Ekim ayında yüzde 10,4’e çıkması geniş işçi ve emekçi kitlelerinin yaşam şartlarını daha da zorlaştırıyor. Sendika yöneticilerinin bugüne kadar yapılan bütün eylemlerde yüzde 8 ücret talebinden vazgeçmeyeceklerini açıklamaları metal işçileri arasında beklentileri artıyor.
Bavyera, Baden-Württemberg, NRW ve Küste bölgelerinin TİS komisyonlarından gazetemize ulaşan bilgilere göre, TİS komisyonu üyeleri, işçiler tarafından “geri adım atmama” konusunda baskı altına alınıyorlar. Gazetemize konuşan bir TİS komisyonu üyesi, “Görüşmeye gittiğimiz duyulduğunda fabrikadan işçi arkadaşlar arayıp bilgi alıyorlar ve görüşlerini söylüyorlar. ‘Yüzde 8 zaten enflasyonun altında, kesinlikle bunun altına imza atılmamalı. Süre 12 ayı geçmemeli. Bir defalık ödemeler ikramiye olarak yapılsın ama ücret artışı olarak sayılmasın’ görüşünü ısrarla tekrar ediyorlar” dedi.
Bu kez sendika yönetiminin çok zorlandığını sözlerine ekleyen TİS komisyonu üyesi, “Bir tarafta hükümet ve işverenlerle Berlin’de konuşulanlar diğer tarafta ise tabandaki işçiler. Sendika yöneticilerinin çoğu SPD üyesi ve kendi hükümetleri döneminde grev falan olmasını da aslında istemiyorlar” dedi.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu DİDF tarafından yayınlanan bildiride, metal patronlarının tutum eleştirilirken şu görüşlere yer verildi: “Son görüşmede metal patronları 30 aylık bir dönem için 3 bin Euro tutarında ‘enflasyon telafi primi’ teklif etmişlerdi. 3 bin Euro primi istiyoruz, yüzde 8’lik ücret zammını da. Ama 12 aylık bir süre için! Yani aylık 250 Euro prim ve yüzde 8 zam” denildi.
“Yükselen enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız ve büyüyen harcamalarımız ancak böyle kısmen telafi edilebilir” denilen bildiride, “Ayrıca işverenler toplu sözleşmelere ‘otomatik ücret kesintisi” maddesi eklemek istiyorlar, bunun yerine “otomatik enflasyon telafisi” eklenmeli” görüşü savunuldu.