Ergün ÖZALP
9 Mayıs, Faşist Hitler ordularının, Sovyetler Birliği Kızıl Ordusu karşısında yenildiği ve teslim olduğu gündür. Eylül 1939’da Faşist Hitler ordularının Polonya’yı işgal etmesiyle başlayan 2. Dünya savaşı, 9 Mayıs 1945’te Kızıl Ordu askerinin Reichtag’a orak çekiçli bayrağı çekmesiyle sona ermişti. Savaşın bedeli ağırdı, sadece Sovyet halkları 5 milyonu komunist önder kadro olmak üzere, 20 milyon insanını kaybetti.Stalin önderliğinde birleşen, ukraynalı, rus ve asyatik halklar, Hitler faşizmini dize getirdi. Avrupa’yı ve Dünya’yı faşizm belasından kurtardı, barışı sağladı.Avupa’ya ve Dünya’ya barış ve huzurun yeniden gelmesi, emperyalistlerin birbirlerine kılıç çektiği ve dünya hegemonyası için savaştığı bu süreçte olanaklı görünmüyor.Bloklaşma ve silahlanma tam gaz giderken,savaşın nükleer aşamaya sıçraması gündemdeyken, barışın onyıllarca hayal olacağını gösteriyor.
Hitler’in faşist zulmüne karşı omuz omuza savaşan ukrayna ve rus halkları, bugün birbirlerinin gırtlağını sıkmaya itildiler.Ortak kültürel değerleri paylaşan yoldaşlık ilişkisi içinde olanlar, bugün birbirlerinin kanını döküyorlar. Torunları, şehit babalarının, büyükbabalarının mezardaki kemiklerini sızlatıyor, emperyalistler tarafından savaştırılıyorlar. 2014 yılında Yanukoviç iktidarı, ABD destekli Sorosçu bir darbeyle devrildi. Ardından emperyalistlerin mali ve medyatik desteğiyle köpürtülen ırkçı ve rus karşıtı propaganda, Ukrayna’yı duygusal olarak ikiye böldü. işbaşına gelen Zelensky yönetimi, ABD ve NATO’nun piyonluğuna soyundu, rusça konuşmak yasaklandı. Asimilasyona direnen, özerkliğini ilan eden Donetz ve Luhansk bölgelerinde Rus halkına yönelik katliamlar başladı. Minsk antlaşmalarına uymayan Ukrayna yönetimi, 2022 Şubat’ına gelene kadar 14 bin kişinin ölümüne neden oldu.Ukrayna’yı silah deposu haline getiren NATO güçleri, Rusya’nın burnunun dibine sokuldu. ABD emperyalistlerinin hamlesine karşı Rusya, özerk bölgelerdeki vatandaşlarını koruma gerekçesiyle askeri operasyona ve işgale girişti. Özerk bölgeleri referandumla kendi topraklarına kattı. Gelinen noktada, 2.Dünya savaşında nazilerle işbirliği yapan Banderas’ın doğum gününü kutlayan Zelensky’nin neo-nazi yönetimi, 9 Mayıs Zafer Günü kutlamalarından da vazgeçti. Zelensky’nin komuta kademesi, ABD’nin savaş planlarından aldığı destekle ‘9 Mayıs Zafer Günü’nde Rusya’ya karşı saldırı yapacağı ve Moskova’ya saldıracağı’ demeçleri vermekle meşgul.. Ukrayna cephesindeki savaş, dünya kamuoyundaki ilk aylardaki ilgiyi kaybetsede, hergün yüzlerce kişinin ölümüne neden oluyor. Savaştaki taraflarının son aylardaki genel durumu ise şöyledir:
Rus güçleri,Herson yönünde Dinyeper’in doğusunda konuşlanmış olarak savunmasını güçlendiriyor,Kırım’a giden güzergahı koruyor. Harkov ve Donetz cephesinde daha da ilerlemek için Bakhmut kentinde kilitlenen savaşı, kenti alarak sonuçlandırmak ve devamında Ukrayna ordusuna kesin darbe indirmek istiyor..Rus ordusu Ukrayna’nın alt yapısını yavaş yavaş uzaktan füze atışlarıyla tahrip ederek, uzun vadeli bir savaş stratesjisi ve buna bağlı taktikler izliyor.Çünkü savaştığı güçlerin sadece Ukrayna ordusu olmadığını, ABD, NATO güçleriyle Ukrayna sahasında bir savaş yürüttüğünün bilinciyle hareket ediyor. Zelensky yönetimi bu arada masaya oturmaz ise, Belarus sınırından Dinyeper nehri boyunca Odesa’ya kadar olan bölgeye ilerleyerek; Dinyeper ile yeni Rusya sınırları arasındaki bölgeyi, silahlardan arındırılmış tampon bölge haline getirmeyi planlıyor. Savaştan sonra batılı emperyalistlerin Rus petrol ve doğal gazına, şirketlerine koyduğu yaptırımları,Putin Rusyası savuşturdu.Başta Çin olmak üzere, yaptırımlara uymayan ya da çekimser olan ülkelerle ulusal paralar üzerinden ticaretini geliştiren Rusya’nın merkez bankası rezervleri – savaşın başında batı bankalarında elkonulan 300 milyar doları hariç- savaş öncesi seviyelere, 600 milyar dolara yaklaştı.
ABD, son bir yıl içinde Avrupa’da NATO üzerindeki zayıflayan nüfuzunu güçlendirip, çatlakları giderdi.Planlarına uygun olarak yaptırımlar sonucu,dünya derin bir krize yuvarlansa da, doğal gaz(LNG) ve petrolun Avrupa ülkelerine satışından milyarca dolar kazandı. ABD,Ukrayna üzerinden uzun süreli bir savaşla Rusya’yı yıpratma, zayıflatma stratejisinden ise vazgeçmedi, vazgeçmeyecek. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg: ’’Müttefiklerinin Ukrayna’ya vadettiği savaş gereçlerinin tamamının teslim edildiğini’ geçtiğimiz haftalarda açıkladı.Ukrayna’ya 1.550’den fazla zırhlı araç, 230 tank ve diğer ekipman ve büyük miktarda cephane gönderildi.Ukrayna ordusu, NATO ülkelerinde eğitilip donatılıyor, modern silahlarla Ukrayna’ya dönerek NATO generallerinin komutasında savaştırılıyor. Pentagon’dan internete sızan askeri sırlar, ABD’nin modern uzay teknolojisi kullanarak sadece Rusya ve Çin gibi rakiplerinin yazışmalarını, konuşmalarını dinlemediği; müttefiki olan güçlerin de en gizli planlarını bu şekilde öğrendiğini açığa çıkardı. Bu arada ABD ve NATO güçlerinin, Ukrayna cephesinde Rusya’ya karşı yakın dönemdeki plan ve stratejileri de deşifre oldu. Ukrayna oligarkları ise, bu savaşta ABD’nin NATO’nun piyonu rolündedir. Ekonomisini ayakta tutmak için batıdan dolar dilenmek, savaşmak için silah istemekten başka bir amaç taşımıyorlar. Aslında böyle yapmakla, ‘Ukrayna halkı son neferinin kanı dökülene kadar Rusya ile savaşmalı’ diyen ABD stratejisine ve kardeş kavgasına çanak tutuyorlar. ABD’nin Ukrayna’nın ulusal toprak bütünlüğü ve derdi yoktur.Geçtiğimiz günlerde Medvedev’in dediği gibi;‘’ABD yeni bir Dünya savaşını başlatmaktansa, taraflar henüz anlaşamamış olsalar da, sessizce Ukrayna’nın Polonya ve Macaristan ve Romanya arasında bölünmesi ve kofederasyon kurulması hesapları’’ yapmaktadır.
Son aylarda Çin’den Moskova’ya Putin’le görüşmeye giden Şi Cinping, Çin genelkurmay başkanı ve dışişleri bakanı, taraflar arasında barış için arabuluculuk yapmaktadır.Putin, bu girişimi olumlu karşılaşa da Ukrayna yönetimi, ABD ve batılı emperyalistler yeşil ışık yakmadıkça, barış masasına oturma inisyatifinden yoksundur. Çin, İran – Arabistan arasındaki barışçı uzlaşmadaki rolünden ötürü, cesaretle Rusya-Ukrayna arasında bir siyasi çözüme odaklansa da; ABD ve NATO’nun, Japonya ve Avustralya ile birlikte Çin’i kuşatma planlarından ve Taywan üzerinden yapılan provakasyonlardan rahatsızdır. Ayrıca, ABD’nin müttefikleriyle birlikte Ukrayna’ya askeri yardım yaparak kanlı savaşın sürmesinden yana olduğunu, ukraynalıların kanlarının son damlasına kadar savaşmaya kışkırtıldığının da bilincindedir.
Özetle, Avrupa sadece Ukrayna ile sınırlı kalmayan ve çevre ülklere sıçrama potansiyeli taşıyan yeni savaşlara gebedir. Ukrayna’nın ABD ve NATO’nun piyonu olmaktan vazgeçmesi, Rusya ile sorunlarını karşılıklı saygı ve içişlerine karışmama, toprak bütünlüğünün tanınması çerçevesinde barış masasında çözmesi; iki kardeş halkın ortak arzusu durumundadır. Faşist Hitler diktatörlüğüne karşı birlikte savaşarak,9 Mayıs Zafer Günü’nü dünya halklarına armağan eden iki kardeş halkın, 9 Mayıs’ı ortak kutlayacakları günlerin tekrar gelmesini diliyoruz.