7 Mart’ta yapılan federal düzeydeki oylamada; Burka yasağı ve Endonezya ile serbest ticaret antlaşması kabul edilirken elektronik kimlik yasası ret edildi. Oylamaya katılım İsviçre genelinde %51 oldu.Oylama sonuçlarına göre Burka yasağı %51,2 ile serbest ticaret anlaşması ise %51,6 ile kabul edilirken, elektronik kimlik yasası %64,4 lük oranla ret edildi.
Palmiye yağı üretiminin serbest ticaret anlaşması çerçevesinde İsviçre tekellerinin yağmasına açılmasını sağlayan anlaşma, Burka yasağında olduğu gibi %1,5’lik bir farkla kazandı. İsviçre tekellerinin dünya genelinde doğa ve insan yaşamına verdikleri zararlardan ötürü İsviçre’de yargılanabilmesini sağlayacak inisiyatif olan Konzernİnitiative geçen yıl ekim ayında hemen hemen benzer bir sonuçla ret edilmişti. Daha önceki oylamalar referans alınıp değerlendirildiğinde, sosyal sorumluluğu ve iklim ve çevre sorunlarına karşı duyarlılığı artmaya başlayan bir seçmen kitlesinin geliştiği söylenebilir. Özellikle bu tür inisiyatiflerin oylamasında ‘ülkenin ve ekonominin yararına’ dendi mi, ülke yönetimine güven besleyen bir politik yönelimin açık ara önde gittiğine tanık olunmuştur. Bugün gözü kapalı duyulan bu güvenin varlığını oluşturan koşular, ülkede ve dünya genelinde yaşanan siyasal ve ekonomik olayların yarattığı toplumsal sonuçlarla beraber giderek ortadan kalkmış görünüyor. Dolayısıyla benzer sorunların, günlük politik yaşam içerisinde sıklıkla karşılaşılıyor, işitiliyor ve görülüyor olması, toplum içerisinde anti kapitalist propagandanın olanaklarını da güçlendiren bir zemin sunuyor ki bu da tekelci kapitalizmin dünyada estirdiği dizginsiz sömürü ve talan politikalarına karşı kitle duyarlılığını güçlendiren bir etkinin varlığını hissedilir kılıyor.
Dijital kimlik meselesinde ise beklenildiği gibi ‘devlet güvencesi’ olmazsa olmaz görülerek, elektronik kimliklerin özel şirketler tarafından düzenlenmesine olanak sağlayan yasal değişiklik açık ara ret edilmiş oldu. Ancak bu sonuç sorunu ortadan kaldırmış görünmüyor. Sanal ortamla uyumlu bir kimliğin yaratılması ekonomi ve siyasi çevreler tarafından zorunlu bir ihtiyaç olarak görüldüğünden, uygulamayı mümkün kılacak çözüm arayışları da sürüyor.
(arkadaş)