Kovid yasası ve bakım girişimi kabul edildi

 

İsviçre’de anayasa ve yasa değişiklikleri için yüz yıldan uzun bir süredir ulusal, kantonlar ve belediyeler düzeyinde sıklıkla başvurulan referandumlardan biri de 28 Kasım 2021’de gerçekleşti. Ulusal düzeyde 1971’den bu yana katılımın en yüksek olduğu referandumda,oy kullanma oranı% 65’i buldu.

 

Güçlü Hemşirelik ve Bakım Girişimi kabul edildi

 

1981’den beri ilk kez İsviçre’de sendikaların da desteklediği bir girişim halk tarafından yüzde 61 oranında kabul edildi. Reddedilseydi eğer karşı teklif kabul edilecekti.

Bakım girişimi, İsviçreli seçmenler tarafından onaylanan toplam 223 popüler girişimin yalnızca 24’üncüsü. Bu zamana kadar, yalnızca yedi girişim yüzde 60’tan fazla evet oyu aldı.

2017’de İsviçre Hemşireler Derneği, hemşirelerin koşullarını iyileştirmek için çeşitli çözümler öneren bir halk girişimi başlattı.

Hemşirelik girişimini başlatanlar, ilk olarak hükümeti ve kantonları, İsviçre’de yeterli sayıda hemşire yetiştirmeye çağırıyordu. İkincisi, hükümetin insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını ve maaş oranlarını garanti etmesi ve mesleğe uygun şekilde değer verilmesini talep ediyorlardı.

2019 yılında yayınlanan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) sağlık araştırmasına göre, hemşirelerin maaşı İsviçre’deki ortalama maaşa kıyasla üye ülkeler arasında en düşük olanlardan biridir.

Sendikalar tarafından desteklenen Girişimin destekçileri, hükümetin yeni kariyer fırsatlarını kolaylaştırmak için sektördeki mesleki gelişim yollarında da reform yapması gerektiğini belirtmişlerdi.

Son olarak girişim, hemşirelerin şu anda olduğu gibi tıbbi reçete gerekmeden bazı hizmetleri doğrudan sigorta şirketlerine faturalandırmasını sağlıyordu.

Hükümet ve parlamento da hemşirelik bakımını güçlendirmek ve hemşire eksikliğini gidermek istiyordu, ancak girişimin çok ileri gittiğini savunuyorlardı. Parlamenterler, Hemşireler Derneği’nin eğitimi teşvik etme ve hemşirelerin bağımsız hareket etme kapasitelerini genişletme taleplerini karşılayan dolaylı bir karşı öneriyi kabul ettiler.

Karşı teklif, eğitim ve ileri eğitim için sekiz yıl boyunca 1 milyar CHF (1,09 milyar CHF) yatırım çağrısında bulunuyordu. Girişimin önerdiği gibi, hemşirelerin tıbbi reçeteye ihtiyaç duymadan belirli hizmetleri doğrudan sigorta şirketlerine fatura edebilmelerini de öneriyor. Sağlık maliyetlerinin şişirilmesini önlemek için, karşı teklif, tedbire eşlik edecek bir kontrol mekanizmasının ana hatlarını çiziyor.

Sağlık alanında kabul edilen hemşire ve hastabakıcı olarak çalışanların ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi konularında ne tür düzenlemeler yapılacağı, emekçilere hangi derecede iyileştirme sağlanacağı ise belirsizliğini koruyor.

 

Üst düzey yargıçlar için seçim sistemi reformu reddedildi

 

Seçmenler, yüksek mahkeme yargıçlarının İsviçre parlamentosu tarafından değil de kurayla seçilmesi önerisini %68 oranında reddetti.“Hukuk İnisitayifi” (Justizinitiatvie)Girişimi ülkenin 26 kantonunda %32 oranında oy aldı ve gerekli çoğunluğu sağlayamadı.

Şu anda, parlamento federal yargıçlık görevlerini parti gücüne göre veriyor. Dolayısıyla hiçbir siyasi ilişkisi olmayan yargıçların göreve gelme şansları bulunmuyor.Sistem, Avrupa’nın yolsuzlukla mücadele kurumu tarafından defalarca eleştirilmişti.

Hükümet ve önde gelen siyasi partiler de dahil olmak üzere muhalifler, girişimin çok aşırı olduğunu söylüyorlardı. Parlamento tarafından yapılacak bir seçimin daha fazla meşruiyet sağladığını ve halkın inisiyatifinin İsviçre’nin siyasi geleneğiyle çeliştiğini savundular. Mevcut sistemin yaş, cinsiyet ve geçmiş deneyim gibi kriterleri göz önünde bulundurarak yargının yönetiminde geniş bir toplumsal dengeyi garanti ettiğini öne sürdüler.

Girişimin destekçileri, yargının siyasi partilerden bağımsız olmadığını ve güçler ayrılığının yetersiz olduğunu söyleyerek ülkedeki 38 federal yargıç için bir seçim sistemi getirmek istiyorlardı. Yargıçların, düzenli bir yeni seçim prosedürüne tabi tutulmadan 68 yaşına kadar görevde kalmalarına da izin verilecekti.

Bu öneriler kulağa hoş geliyor ve elbette haksız değil. Ancak bu yasa teklifini lanse eden sağ çevreler, yargıyı kendi amaçları için kullanabilmenin yolunu daha fazla kolaylaştırabileceklerini umuyorlardı. Kendilerini “Merkez sağ ve sol” diye kategorize eden partiler bu yasa teklifine baştan beri hayır çağrısı yaptılar. Zaten girişim, 2018 yılında İsviçre’deki en zengin işadamlarından Adrian Gasser merkezli bir vatandaş komitesi tarafından başlatılmıştı.

 

Halk Covid-19 yasasını tekrar kabul etti

 

Seçmenler, Federal Konsey ve Parlamentonun korona politikasını %63 oranında ikinci kez desteklerken, aşırı sağcılar bir kez daha sandıkta kaybetti. Haziran ayındaki Covid-19 yasasının ilk seçiminde halkın yüzde 60’ı evet derken, 28 Kasım’daki seçimle birlikte hükümete olan desteğin yüzde 63 oranında arttığı görüldü. Uzmanlar seçim sonuçlarını, İsviçre seçmenlerinin hükümete güvendiklerini, başta SVP/UDC olmak üzere Anayasa Dostları, Aşı Karar Ağı ve Urkantons Eylem İttifakı gibi aşırı sağcıların hezimete uğradıkları şeklinde değerlendirdiler. Covid-19 Yasasına evet ile Covid sertifikası zorunluluğu devam edecek. Sertifika kuralları oylama kampanyasının merkezinde iken, genel olarak çeşitli ekonomik yardımlar başta olmak üzere, Parlamentonun geçen Mart ayında kabul ettiği yasada daha fazla değişiklik yapılması onaylandı.

 

Aşırı sağcılar son dönemlerde çok sayıda afiş çalışması ve kampanyalar ile büyük çapta miting ve eylemler düzenleseler de tüm bunlar seçimin seyrini değiştirmeye yetmedi.

Covid-19 yasası ile pandemiden etkilenen kişiler, şirketler desteklenebilecek ve ekonomik zarar kontrol altına alınabilecek. Ayrıca Covid sertifikasının kullanılması, işyerlerinin hemen kapatılmasını ve belirli faaliyetleri yasaklamadan virüsün yayılmasına karşı önlem almayı sağlıyor. Covid yasasına hayır verilmesi seyahat özgürlüğünü ve turizm endüstrisini de önemli oranda etkileyecekti. Covid-19 yasasına hayır denilseydi, sertifikadaki hükümlerin süresi Mart 2022’nin ortalarında dolacaktı. Bu tarihten itibaren, yeni bir Covid sertifikası düzenlenemeyecekti.

 

Bu yasaya göre, “Covid-19 sertifikası yasal zemine kavuşturulacak, aşı karşıtlarına karşı sert önlemler alınabilecek.” Bu önlemlere işten çıkarma, kamusal alanlara girilmesini engelleme ve karantina gibi adımlar da dahil olacak.

 

Covid-19 yasasının kabulünden sonra polis federal parlamento binasını “aşı karşıtlarının” olası gösterisine karşı ablukaya aldı. Akşam saatlerinde parlamento binası önünde toplanan “aşı karşıtları” yasaya karşı tepkilerini dile getirmekle birlikte, sağcı muhafazakâr eğilimlerine de zemin aradılar.

“Aşı karşıtlığı” her ne kadar sağcı faşist gruplar tarafından kullanılsa da bunun esas sorumlusu kapitalist sistemin kendisidir. İki yılı aşkın bir süredir, daha çok kâr için “patent hakkı”nda direten tekeller, salgınla mücadeleyi engelliyorlar. Geçen süreye rağmen dünya nüfusunun ancak %42’sine iki doz aşı yapılabilmiş durumda. Pandemi ile mücadele ilaç tekellerinin “insafına” bırakıldığı ve yavaş ilerlediği için, virüs zaman içinde yeni mutantlarla kendini yeniden üreterek halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Böyle olunca, var olan aşılar yetersiz kalıyor ve “aşı karşıtlığı” kendine zemin bulabiliyor.

 

28 Kasım referandumundaki bazı yerel sonuçlar

Üç başlıkta Federal düzeyde halk oylaması yapılırken, 10 kantonda seçmenler yerel sorunlar hakkında oy kullandı.

 

CENEVRE: Mağaza ve dükkânların geç kapatılması: Kabul edilmedi.

Mağaza ve dükkânların cumartesi günleri daha uzun süre açık kalması konusunda yapılan oylamada Cenevreli seçmenler kapanış süresi önerisini %53,51 oyla reddettiler.  Buna göre Cumartesi günleri mağaza ve dükkânların kapanma saatlerinin 18:00’den, saat 19.00’a uzatılması önerisi reddedildi.

Milletvekillerin görevden alınması: kabul edildi. 

Cenevreli seçmenler diğer yandan, milletvekillerinin görevden alınmasına izin vermek için Anayasa’nın değiştirilmesini rekor oy oranıyla kabul etti.Resmi sonuçlara göre, anayasa değişikliği seçmenlerin %92’si tarafından onaylandı.Yeni düzenlemelere göre, bir hükümet üyesi (milletvekili), özellikle “vatandaşların güvenini yitirmişse” görevden alınabilecek.

 

VALAİS: Yabani hayvanların öldürülmesi: kabul edildi.

Vaşak, çakal ve kurt gibi tehlike arz eden vahşi hayvanların öldürülmesi girişimi Valais kantonunda % 62.7 oy oranı ile kabul edildi.

Girişimin büyük değişiklikler getirmeyeceği vurgulandı. Kanton hükümetinin, taleplerinin çoğunun hali hazırda geniş çapta uygulandığını ve geri kalanı için kantonun federal yasalara göre minimum manevra alanına sahip olduğuna işaret edildi. Farklı siyasi çevreler seçimlerin amacının ironi olarak, Bern’e açık bir mesaj gönderme niyeti taşıdığını öne sürdü.

 

BASEL-STADT: Kiracıların korunması kabul edildi.

Seçmenlerin %53,1’i kanton girişimi “Gerçek konut korumasına evet!”(“Ja zum echten Wohnschutz!”) ‘evet’  dedi.Bu seçimle, daha yaşlı kiracılar ve fazla parası olmayanlar için daha iyi korunmanın yanı sıra tadilat sırasında ekolojik yönlerin de göz önünde bulundurulması planlanıyor.Konut Koruma İnisiyatifi (Wohnschutzinitiative)100 üyesi olan Basel Parlamentosu tarafından referandum öncesi 44 evet oyuna karşı, 48 hayır oyu ile Basel halkını yasa teklifini reddetmeye çağırmıştı.Şimdi ise yasal düzenlemeye gitmesi gereken Basel Parlamentosu’nun konut tekellerini karşısına alması zaten beklenmediğinden, “sorun nasıl çözülecek” sorusunun cevabi üzerindeki belirsizlik devam ediyor.

 

BASEL LANDSCHAFT: Göçmenlerin entegrasyonuna ilişkin bütçe kabul edildi. 

Büyük Konsey tarafından onaylanan ve yaklaşık 1,5 milyon frank maliyet öngören kantonun göçmen nüfusunun entegrasyon programı seçmenlerin %58,9’u tarafından kabul edildi. Program göçmenler için Almanca dil kursları, 2022 ve 2023 yılında çocukların Almancayıöğrenmelerinin desteklenmesini içeriyor. Sağcı parti ise SVP/UDC bu girişime karşı çıkıyordu.

 

LUZERN: Luzern belediye yönetim binasının inşası kabul edildi.

Luzern kantonundan seçmenler, Emmenbrücke’de yeni bir belediye yönetim binasının inşası için önerilen yaklaşık 177 milyon franklık bir krediyi, %65oy oranı ile kabul ettiler. 2026’dan itibaren kanton idaresinin yaklaşık 1450 çalışanına ev sahipliği yapacak olan modern ve işlevsel bir yer inşa edilmesi planlanıyor.

 

OBWALDEN: Sağlık yasası kabul edildi.

Obwalden seçmenlerinin %59,3’ü yapılan oylamada, yürürlükteki federal yasayla uyum saglamasi amacıyla Büyük Konsey tarafından oybirliğiyle kabul edilen bir sağlık yasası değişikliğine ‘evet’ dedi. Buna karşı, “Miär stand zäma” (“birleşmişiz”) derneği, yasası değişikliğinde yer alan zorunlu aşılarla ilgili hükümlere itiraz ederek bir referandum başlatmıştı.

 

NEUCHÂTEL: %77.1’lik bir oy oranı ileNeuchatel’deki seçmenler, La Chaux-de-Fonds doğu çevre yolunun yapımı için kullanılması amaçlanan186 milyon franklık bir krediye ‘evet’ dedi.

 

SCHAFFHAUSEN: Schaffhausen’deki seçmenlerin %68’i, federal yasaya uyarlamalar ve ek vergilendirme yoluyla kâr üzerinden vergi oranının esnekliğininplanlandığı vergi yasasının kısmi revizyonuna evet dedi.

 

URİ: Kanton seçmenleri%68,8’lik bir oranla, Schattdorf’ta kanton yollarının bakımı için malzeme ve makine barındıracak yeni bir deponun inşası için 11 milyon franklık bir krediye evet dedi.

 

ZÜRİH: Zürih seçmenleri petrol ve gaz ısıtıcılarının yasaklanmasını onayladı

Zürih, İsviçre’de petrol ve gaz ısıtma sistemlerini yasaklayan en son kanton oldu.Resmî rakamlara göre Zürih kantonundaki seçmenlerin yaklaşık %63’ü, ısıtma sistemlerindeki fosil yakıtların alternatif enerji kaynaklarıyla değiştirilmesini öngören ve parlamento tarafından desteklenen bir yasayı onayladı.

Seçmenler aynı zamanda, dernekler ve UDC/SVP’nin yeni yasaya itirazlarını da reddetmiş oldu. Hükümet, petrol ve gazla çalışan sistemlerin kantonun sera gazı emisyonlarının %40’ını oluşturması nedeniyle, mülk sahiplerinin çevre dostu ısıtıcılara geçmeleri için yıllık mali desteğini iki katına çıkaracak.

Muhalifler ise reformun çok ileri gittiğini ve kiralık mülklerde fiyat artışına yol açacağını savunuyorlar.

Ayrıca bazı mülk sahiplerinin, binaların genel tadilatları ve yeni bir ısıtma sisteminin kurulumu boyunca kiracıları dairelerinden çıkmaya zorlayabilecekleri endişesi var.

İsviçre’nin 26 kantonunun yarısından fazlası, binalar için enerji standartlarına ilişkin düzenlemeleri hızlandırdı. Ancak Bern, Solothurn ve Aargau kantonlarındaki seçmenler geçtiğimiz günlerde bazı önerileri reddetti. Haziran ayında İsviçreli seçmenler, karayolu taşıtlarını, hava trafiğini, endüstriyel emisyonları ve binaların yenilenmesini hedef alan CO2 yasası reformunu da reddetmişti. (Arkadaş)